Suudi Arabistan öncülüğünde Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Yemen, Bahreyn, Libya ve Maldivler’in Katar’la tüm ilişkilerini kesmesi Körfez’de büyük bir krize neden oldu. Bu krizin ayak sesleri geçtiğimiz yıl Suriye meselesinde yaşanan bir gelişmeyle kendini göstermişti. Bir dönem Suudi Arabistan etkisindeki Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) başkanlığını da yapan Ahmet Carba liderliğinde geçtiğimiz yıl ‘Suriye’nin Geleceği Akımı’ adı altında yeni bir siyasi çözüm süreci başlatıldı. Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılan toplantılarla sürecin sac ayakları da belirlenerek uygulamaya geçildi. Bu kapsamda Türkiye’de İstanbul, Ankara, Şanlıurfa ve Gaziantep’te bürolar kuran Carba, Türkiye ve Katar’la ilişki içinde olan Suriyeli muhalifleri yanına çekmeye çalıştı.
Kahire’deki toplantılardan birinde, adı Yaser Arafat’ın şüpheli ölümü ve Hamas-Fetih çatışmalarında gündeme gelen Muhammed Dahlan ‘onur konuğu’ olarak protokolde yeralmıştı. Yeni Şafak’a konuşan ve sözkonusu toplantılardan birine katılan Suriyeli bir muhalife göre, bu sürecin gizli lideri Birleşik Araş Emirlikleri tarafından fonlanan Dahlan’dı ve asıl amacı muhaliflerin Türkiye ve Katar’la ilişkilerini bitirmekti.
15 Temmuz darbe girişimi öncesinde darbenin uluslararası ayağında da rol aldığına yönelik güçlü kuşkular ortaya çıkan Muhammed Dahlan’ın ekibinden Ahmet Carba’nın Türkiye ofisleri, darbe girişimi sonrası polis tarafından tek tek basılarak kapatıldı ve projeye darbe vuruldu. Güvenlik kaynaklarına göre darbe başarılı olsaydı Türkiye’nin Suriye siyasetini bu ekip koordine edecekti.
15 Temmuz’un başarısız olmasının ardından Suriye’nin en büyük muhalif gruplarından biri olan Suudi Arabistan destekli İslam Ordusu’nun (Ceyş’ül İslam) basit gerekçelerle Şam’daki diğer muhaliflere yönelik sistematik saldırıları başladı. İslam Ordusu sadece daha önce de sorun yaşadığı Sufi gelenekten gelen ve Katar’dan destek alan Feylak’ur Rahman grubuna saldırmadı, birleşik bir hareket olan ve Katar’la ilişkileri bulunan Heyet Tahrir Şam unsurlarına da savaş açtı. Böylece başkent Şam’da hem muhalifler arasındaki iç savaş potansiyeli fiili çatışmaya dönüştü hem de rejim rahatlamış oldu. Tüm bunların yanında Katar destekli gruplar da Suudilerin proksi örgütü Ceyş’ül İslam tarafından baskı altına alındı ve Katar’ın hareket kabiliyeti engellendi.
İslami Direniş Hareketi’ne (HAMAS) yakın kaynaklara göre bölgedeki kriz projesinin mimarlarından Muhammed Dahlan, sürgün Filistinli gençlerden kendine orta büyüklükte bir milis örgütü bile kurdu. BAE’ye sürgün edilen Dahlan, özellikle Lübnan’daki Filistin mülteci kamplarında yerleşik örgütleri kendi menfaati için kullanıyor. Kamplarda örgütlenen Fetih yanlısı Musellah ve El Şuheda örgütleri Dahlan tarafından kontrol ediliyor ve örgüt içindeki gençleri bu karanlık isim kullanıyor.
