|

Örtülü ambargo işimize yaradı

Savunma Sanayii Başkanı Prof. İsmail Demir, Türkiye’nin Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı harekatlarıyla maruz kaldığı ambargoların, dezavantajlarımızı görmemizi sağladığını söyledi. Demir, “Şunu geciktiririz, bunu sonra veririz’ veya ‘vermeyiz’ gibi tavırlar bizim için işaret fişeği anlamına geliyor. Bunlar uzun vadede bizim için faydalı oldu” dedi.

İbrahim Acar
04:00 - 3/12/2019 Salı
Güncelleme: 04:15 - 3/12/2019 Salı
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye’nin Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı hareketleri dolayısıyla karşı karşıya kaldığı ambargoların, dezavantajlarımızı görmemizi sağladığını söyledi. Antalya’da düzenlenen “Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı” kapsamında bir araya geldiğimiz Demir, sorularımızı yanıtladı.


ENGELLEYİCİ TAVIRLAR

Savunma sanayisinde yurt dışından temin edilen ürünlerle ilgili sorular üzerine Demir, “Son dönemde çeşitli taleplerde yavaşlamalar, süre uzatmaları, bazı ürünlerin gönderilmemesi gibi tavırlarla karşılaştık. Bunlar uzun vadede bizim için faydalı oldu. Alt bileşenlerdeki çok detay ürünlerde dikkatimizden kaçmış bir konunun yabancı bağımlılığını gördüğümüzde yerlileştirmekle ilgili derhal harekete geçme fırsatı bulduk. ‘Şunu geciktiririz, bunu sonra veririz’ veya ‘vermeyiz’ gibi tavırlar bizim için işaret fişeği anlamına geliyor. Bunu duyunca bir anlamda uyanmış oluyoruz. Nelere öncelik vereceğimiz konusunda bunlar mesaj veriyor” diye konuştu.

Türkiye’nin bir dizi alanda dünyada en iyi ya da en iyiler arasında olabileceğine işaret eden Demir, “Türkiye elektronik harp, elektromanyetik sistemler, lazer, yapay zeka ve yazılım gibi bir dizi alanda ortaya koyacağı gayret ve yatırımla dünyayla at başı gidebilir” dedi.

TEKNOLOJİDE ÖNCÜ SEKTÖR

Savunma ve havacılık ihracatında erişilecek rakamların Türkiye’nin dünyadaki etkinliğinin, teknoloji konusundaki derinliğinin ispatı ve duyurulması anlamına geldiğini belirten Demir, bunun ülkenin yurt dışındaki teknoloji seviyesi algısını da değiştireceğini söyledi. Demir, burada geliştirilen teknoloji ve modellerin diğer sektörlere de olumlu etki edeceğini vurguladı. Elektrikli otomobil konusunda yürütülen çalışmalara savunma sanayisinin katkıda bulunabileceğini ifade eden Demir, bunun yanında savunma sanayisinin de bu çalışmalardan yararlanması ve birlikte Ar-Ge yapılmasının mümkün olduğunu dile getirdi.

BAZI ŞEYLER KONUŞULMAZ YAPILIR

Milli Muharip Uçak’ın 2023’te hangardan çıkacağını, yer denemeleri ve motor denemelerinin başlayacağını aktaran Demir, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin gönül rahatlığıyla bir filo olarak kullanması 2028-2029 gibi düşünülüyor” dedi. Projeye ortak olma potansiyeli bulunan ülkelerle, o ülkenin harekat ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmayacağı da dahil bir dizi analiz, değerlendirme yapıldığını anlatan Demir, bu sürecin çeşitli ülkelerle sürdüğünü söyledi. Demir, “Bazı şeyleri erkenden konuşmak bize uzun vadede zarar veriyor” ifadesini kullandı.

ATAK’IN YERLİ MOTORU 2020 SONUNDA

Pakistan’a Atak helikopteri satışında ABD’den motor konusunda alınacak lisans için sürecin devam ettiğini dile getiren Demir, şöyle devam etti: Bürokratik işlemler devam ediyor. Şu anda kasti bir gecikme var diyemiyoruz. Türkiye’den daha çok Pakistan’ı ilgilendiren bir ihracat, sonucu bekleyip göreceğiz. TEI’de geliştirilmekte olan ve çekirdeği çalıştırılan motor Atak ve Gökbey’de kullanılacak. Bu motoru belki önümüzdeki yılın sonunda çalıştırıyor olacağız.”

  • Yürüyüşümüz iyi ama koşmalıyız
  • Savunma sanayiinde Türkiye’nin iyi bir yürüyüşü olduğunu belirten Demir, “Bu yürüyüş bulunduğumuz konumu düşündüğümüzde yetmez. Gerçekten koşmamız gerekiyor. Yakalamamız gereken çok sayıda hedef var. Koşmak için de koşmayı sağlayacak gerekli parametreleri, kas gücünü yerli yerine koymamız lazım. Bu insan kaynaklarına, stratejik ürünlere ağırlık vermektir” dedi.
  • Ürün performansımız batı hayranlığını yıkıyor
  • Türkiye’nin potansiyel pazarlarında Batı hayranlığı bulunduğunu dile getiren Demir, bu hayranlığın, Batılı ülkelerin kurduğu politik baskının ve Batılı şirketlerin kurduğu bağımlılık ilişkilerinin zayıflatılması gerektiğini vurguladı.
  • SU-35 teklifi prematüre bir halde
  • İsmail Demir, F-35 konusunda Türkiye için ortaklığın sürdüğünü, alınacak uçaklarla ilgili sözlerin devam ettiğini söyledi. Türkiye’nin ortaklıktan çıkarılmasının muhatapları için de memnuniyet verici olmadığına işaret eden Demir, Rusya ile yürütülen görüşmelere de değindi: “Görüşmeleri SU-35 alıyoruz diye dillendirmek hem kamuoyunu yanıltıcı olur hem uluslararası arenada ‘Türkiye ne yapıyor?’ diye bir şey çıkar. Bu teklf prematüre bir halde.”
  • S-400 alımıyla başlayan iş birliği genişleyebilir
  • İsmail Demir, S-400 alım sürecinde ortak üretim ve teknoloji transferi kalemlerinde belirledikleri unsurlar olduğuna işaret etti. Demir, “Daha sonra Türkiye’nin kendi sistemini geliştirme sürecinde de burada edinilen tecrübelerin kullanılması da tabidir. Bu anlamda iş birliğinin çerçevesi ve boyutları bu temas devam ettikçe daha da genişleyerek sürebilir, iki tarafın uzlaşmasına, tavırlarına bağlı” dedi.

#İsmail Demir
#Fırat Kalkanı Harekatı
#Barış Pınarı Harekatı
#SU-35
4 yıl önce