|
Trump kazanırsa ne olur? Biden kazanırsa ne olur? Biden Erdoğan’ı mı devirecek? Bizimkiler heyecanla bekliyor!
Bugün ABD’de yakın tarihin
en kritik
seçimi
yapılacak. Bu seçim; dünyanın yeniden kamplaştığı,
yeni yükselen güçlerin
ortaya çıktığı,
ABD nüfuzunun kırıldığı,
ülke içindeki
bölünmenin tehlikeli hal aldığı
bir dönemde yapılacak.
2016’da Trump’ın seçimi alması
ABD yerleşik sistemi için büyük bir şok
olmuştu. O günden bu yana Trump ile yerleşik sistem arasında, dünyanın dikkatle izlediği, bir
çatışma
yaşanıyor.
Azledilmesine
kesin gözüyle bakılıyordu. Hatta bazıları
“yaşatmazlar”
bile diyebiliyordu. Bazıları ise Trump’ın bir
“Amerikan Perestroykası”
na imza atacağını söylüyordu.
Durum o kadar keskin, çatışma o kadar şiddetliydi.

ABD’de iç bölünme büyüyecek, çatışma daha da şiddetlenecek.

Bugünkü seçim;
kim kazanırsa kazansın,
bu çatışmayı daha da artıracak.
ABD iç bölünmesi daha da derinleşecek.
Belki de kitlesel çatışmalara sürükleyecek. Nitekim bunun örneklerini son bir yılda fazlasıyla gördük.
Dünya, özellikle de
yükselen güçler, çatışmanın derinleşmesini istiyor ve bunu besliyor.
Çünkü küresel ölçekte
güç kaymaları büyük oranda buna bağlı.
ABD’nin
Avrupa ile bile arasına mesafe girmesi,
hızla
içe kapanması
bu anlamda bir zorunluluk, bir çaresizliktir.
Son üç seçim döneminde ABD
sürekli güç kaybetti. İtibar kaybetti. Bu kaybı siyasi, askeri, ekonomik her alanda görebiliyoruz.
Bunun oluşturduğu
boşluklar başka güçler tarafından dolduruldu.
Daha da doldurulacak. Artık Afrika’da, Orta Doğu’da, Asya’da Amerikan
nüfuzunun,
gücünün daha da zayıfladığını göreceğiz.

Anketlerin ölçemediği şey: Toplumsal eğilimler her zaman sürprizler üretir.

Kamuoyu anketleri Joe Biden’ı yedi puan önde gösteriyor.
Ancak
2016
seçimlerinde de Hillary Clinton Trump’ın önündeydi. Seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor, buna göre hazırlık yapılıyordu. Anketler öyle diyordu.
Anketlerin hesaplayamadığı bir şey var: Küresel ölçekte toplumsal eğilimler.
Bu,
her zaman sürprizler üreten
bir durumdur. Devletler sertleştiği kadar
toplumlar da sertleşiyor.
Bu, sadece ABD’de değil, dünyanın tamamında böyle.
Toplumların
güvenlik, korunma refleksleri
öne çıkıyor.
Özgürlük yerine güvenlik
önceleniyor.
Kriz psikolojisi ve yönetimi, tercihleri
daha çok belirliyor. Bugünkü seçimlerde ABD halkının tercihlerini bu beklentilerin daha çok etkileyeceğini düşünüyorum.

Siyasi ezberler mi, yeni trendler mi?

Bu haliyle ABD’deki
anketler bize doğru analizleri vermiyor.
Bu çevrelerin
reklam ve medya gücünün yüksek olması,
toplumsal eğilimlerle birebir örtüşmüyor.
Siyasi ezberler yeni trendleri algılama konusunda zihinleri karartıyor.
Trump’ın
“ABD’yi yeniden büyük ülke yapalım”
söyleminin ABD halkı için
özgürlüklerden daha etkileyici sonuçlar
doğurabileceğini düşünüyorum. Küresel eğilimler,
stres birikimi, ABD’deki toplumsal eğilimler, Trump’ın şansını artıyor.
Kazanma ihtimalini oldukça güçlü tutuyor.

Peki, Trump kazanırsa neler olacak?

Erdoğan, Putin modeli güçlü liderlik

Sistem içi çatışma çok şiddetlenir.
Yerleşik kurumların Trump’a karşı direnci çok zayıflar.
ABD Başkanı bütün bu kurumlardan intikam almaya başlar ve başlayacaktır.
Bazılarının üstünden silindir gibi geçecek, onları ezecektir.
ABD’de,
Erdoğan ve Putin modeli bir güçlü liderlik dönemi,
yerleşik sistem yerine
güçlü liderin öne çıktığı bir dönem
izleyeceğiz demektir. ABD sisteminin
sorgulanmasını, dönüştürülmesini, aşındırılmasını
ve etkisizleştirilmesini o zaman göreceğiz.
Trump da kazansa, Biden da kazansa aynı sonuçlar olacaktır. ABD
iç bölünmesinin daha da derinleştiğini, toplumsal gerilim ve çatışma alanının daha da genişlediğini,
ABD’nin küresel nüfuz alanının daha da daraldığını göreceğiz.

ABD seçim sonuçlarının Türkiye’ye etkisi ne olur?

Bu artık tartışma konusu değil.
ABD seçimlerinden
birebir etkilenme dönemi çoktan geçti.
Türkiye artık böyle bir ülke değil.
Washington’dan talimatla iktidar dizayn etme, hükümet devirme,
Türkiye’nin iç politik önceliklerini
formatlama
dönemleri tarihe karıştı.
Türkiye, Batı’yı şoke eden bir yükseliş dönemi yaşıyor.
Yeni merkez güçlerden biri oldu. Biz, ABD seçimlerini Türkiye için değil, ABD için ne anlama geleceğini tartışacağız artık.
Ancak
Biden bunu henüz anlamadı. Eski dünyanın ezberleri
ile konuşuyor. Zaten ABD içindeki çatışmanın nedeni de bu. Yerleşik sistemin reflekslerini, önceliklerini Biden temsil ediyor. Bu yüzden
seçimi kaybetme ihtimali yüksek. Çünkü sorunun kaynağı tam da burası.

Biden Erdoğan’ı mı devirecek! Bizimkiler heyecanla bekliyor..

Biden’ın bu
körlüğü,
Türkiye için yaptığı o skandal açıklamada kendini daha da ele verdi.
“Türkiye’de muhalefeti destekleyip Erdoğan’ı devireceğiz”
dedi.
O hâlâ eski düzenin devam ettiğini düşünüyor. Bu konuda çok büyük bir
şaşkınlık
yaşayacak. Ama Biden’dan daha çok Türkiye içindeki siyasi muhalefet o ezberle hareket ediyor.
Bütün umutlarını Biden’ın seçilmesine ayarladılar. O, ABD Başkanı olacak. Türkiye’deki muhalefeti besleyip güçlendirecek, organize edecek. Hep beraber Erdoğan’ı devirecekler!

“Türkiye’deki siyasi muhalefet ABD’de kurgulandı” diyeceğiz.

Fena halde açığa düşecekler.

Hesapları, açık ettikleri bu.
Ellerinde başka hiçbir siyasi plan, proje, Türkiye’ye değer katacak söz ve program yok.
Bu tam bir çöküş, tam bir tükeniştir.
15 Temmuz
’da askeri yoldan darbeye giriştiler. Şimdi de Biden seçilirse
siyasi darbe
mi yapacaklar?
Çok yazık.
O zaman biz de,
Biden’ın adaylığı ile
Türkiye içindeki muhalefeti dizayn
edenler aynı proje
diyeceğiz. O zaman,
Türkiye’deki siyasi muhalefetin ABD’de kurgulandığını söyleyeceğiz.
Biden’ın
“Türkiye’yi durdurma”
teziyle içeridekiler de
“Türkiye’yi durdurmak için tek çatı altında toplandı”
diyeceğiz.
Biden kazanamazsa ne olacak?
Hangi siyasi tezle ayakta duracaklar?
Hangi umutla, kimlerden yardım isteyecekler?
Dünya onların durduğu yerde durmuyor. Büyük değişim hepsini şaşırtmaya devam eder.
Fena açığa düşebilirler.
#ABD
#Seçim
#Türkiye
3 yıl önce
Trump kazanırsa ne olur? Biden kazanırsa ne olur? Biden Erdoğan’ı mı devirecek? Bizimkiler heyecanla bekliyor!
Kara dinlilerle milletin savaşı
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...