Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande Cezayir ile ilgili yeni bir tartışma başlattı. Daha doğrusu Fransızların Cezayirlilere yaptıkları insanlık dışı uygulamalarla ilgili.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande kısa süre önce "Fransa Cumhuriyeti "17 Ekim 1961" de Paris"te "bağımsızlık hakkı için gösteri yapan Cezayirlileri" "kanlı bir şekilde bastırdığını" açıkça tanımadıktadır şeklinde açıklama yapmıştı.
Cezayir bağımsızlık savaşı esnasında ( 1954 – 1962) Cezayirlilerin 1961 yılında Paris"te 17 Ekim günü bağımsızlık talebi ile yaptıkları gösterileri polis kanlı bir şekilde bastırmıştı.
Fransa hükümeti 37 yıllık bir inkâr ardından 1998 yılında 40 kişinin gösterilerde öldürüldüğünü itiraf etmişti. Oysa tahminler iki yüzün üzerinde göstericinin öldürüldüğüne işaret ediyor. Rakamlar önemli olsa da yaşam hakkı yönünden bir kişi bile öldürülse aynı öneme sahip olması gerekir.
Hollande açıklamasında devletin "17 Ekim 1961" de Paris"te "bağımsızlık hakkı için gösteri yapan Cezayirlileri" "kanlı bir şekilde bastırdığını" açıkça tanımadıkta" olduğunu söylüyor ama bundan bir özür manası çıkmıyor. Dahası bu "kanlı bir şekilde bastırmanın" Fransa Hükümetine ne tür icabı olacak belli değil.
Bazı siyasi analizciler bunu Hollande"ın Cezayir"e Aralık ayında yapacağı ziyaret öncesinde Cezayirlileri hoşnut etmeye yönelik bir siyasi jest olarak görseler de Fransa"nın Başkanı ağzından yavaş yavaş kolonyal dönemin günahlarını itiraf etmesi olumlu bir gelişmedir.
Ancak, her fırsatta Türkiye"yi "Ermeni soykırımı" ile suçlayan ve bu yönde önemli adımlar atan, hatta inkârını suç sayan yasa çıkaran Fransa"nın aynaya hiç bakmaması, kendine iğne batırmaması önemli bir husustur.
Eğer Mösyö Hollande gerçektende Kolonyal dönem günahlarını önemsiyorsa bunlarla ilgili adımlar atmalıdır.
Fransa"nın, geriye doğru, kolonyal dönemde bilinen ve çoğu da bilinmeyen büyük bir günah galerisi vardır.
Sadece bir Cezayir"i ele alsanız bile Fransa"nın işlediği cinayetler, yaptığı katliamlar insanın kanını dondurur.
Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi tahminlerine göre sekiz yıllık Cezayir bağımsızlık savaşında 1964 yılı itibariyle 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetmiştir.
İletişim araçlarının günümüzdeki kadar gelişmiş olmaması dolayısıyla katliamlar, işlenen cinayetler ve savaş suçlarını tespit etmek zor olsa da bu kadar büyük insan zayiatını nasıl izah edebilir Fransa hükümeti.
Cezayir"de savaşta ölenler kadar, Fransa"nın Cezayir"de yaptığı nükleer denemeler neticesinde mağdur olan binlerce insan var.
Şu bir hakikat ki Fransa sömürgeleştirdiği bölgelerden çekilirken arkasında kanlı, kirli bir miras bıraktı. Cezayir özelinde ise arkasında, kanlı, kirli ve nükleer denemelerinden dolayı zehirli bir miras bıraktı.
Fransa"nın geçmişiyle yüzleşmesi yönündeki adımlara tepkilere rağmen eğer Mösyö Hollande ülkesini geçmişinin kirli sayfalarıyla yüzleştirecekse daha büyük adımlar atması gerekecek.
Bu iş sadece hükümetin "tanımasıyla" geçiştirilemez. Günahlarınızı itiraf etmeli, sömürgeleştirdiğiniz ülkeler ve insanlarından özür dilemeli ve bunun icaplarından biri olan tazminat için ellerinizi ceplerinize atmalısınız.
Masum insanların servetlerinden, tabi kaynaklarından, kanlarından, canlarından kendi toplumunuza refah sağladınız ama gelecek nesillerinizin vicdan azabından kurtulması için madem başladınız, daha cesur adımlar atmalısınız.
