|
Sebîlürreşad

Mehmet Akif ile Eşref Edip tarafından 1908’de çıkarılan Sebîlürreşad Mecmuası, 1966’da kapanmıştı. Yusuf Akçura, Peyami Safa, Said Halim Paşa, Hasan Basri Çantay, Ahmet Hamdi Akseki, Yahya Kemal ve Nurettin Topçu gibi isimlerin bulunduğu dergi, 50 yıl aradan sonra Fatih Bayhan yönetiminde okurlarıyla tekrar buluştu.

Sebîlürreşad 2017’de her sayıda güçlenerek yoluna devam etti.

Dergi yöneticilerinden Mehmet Poyraz geçen yılın değerlendirmesini yaptı.


*

Yılın ilk kapağında Sultan Galiyev yer aldı. Onu daha çok, milliyetçiler ve solcular zikrediyordu. Galiyev için, ya komünist dediler, ya da milliyetçi.

Sebîlürreşad dedi ki; Sultan Galiyev İslamcıdır!

Karşı çıkanlar esti gürledi, Sebîlürreşad’a hakaret etti. Hiç birine cevap verilmedi.

«

2017’nin ikinci ay kapağında Erbakan’a yer verildi.

Sebîlürreşad dedi ki; Mümin, muhalif, devrimci!

Yılın en çok satılan sayılarından olan Erbakan dosyasına Anadolu’dan tebrikler gelirken, eleştiri de eksik olmadı. Münafıklık yapmakla suçladılar.

*

Mayıs sayısında Sebîlürreşad kapağı şu cümlelerle okurla buluştu: “Üç asırlık vesayet bitmeli!”

318 yıl sonra ilk kez ‘kutsal ittifak’ın izni ve müsaadesi olmadan, hatta onlara rağmen bir tercih yaptık. Sebîlürreşad bu yüzden Karlofça ile başlayan “dikte edilme” sürecine atıf yaptı.

1699’da Karlofça’yı resmeden gravürde Osmanlı, divana oturtulmuş, kutsal ittifak üyeleri ise ayakta antlaşmayı dikte ediyor.

Sebîlürreşad tabloyu değiştirdi. Değişen tabloda bu kez divanda oturanlar kutsal ittifak üyeleri, onlara antlaşma dikte edenlerse “Osmanlı ruhu”nu temsilen Türkiye’dir…

*

Temmuz sayısı, “Müteşabih örgüt, muhkem şehitler” başlığıyla okurların ilgisine sunuldu.

Başarısız olan darbe ve işgal girişimi analiz edildi.

*

Her zaman Kudüs’ü gündeminde tutan Sebîlürreşad, Ağustos sayısında, ABD’nin alçak kararından haftalar önce, kutsal mekâna sahip çıkılması yönünde dosya hazırladı.

Aslında tedbir alınmasını istiyordu Sebîlürreşad.

Nitekim, günler sonra Kudüs’ü sözde devlet İsrail’in, yine sözde başkenti yaptılar.

*

Eylül sayısında Sebîlürreşad’ın kapağı şu idi: Operasyon D-8.

1997 yılında kurulan D-8 ve Batı’nın hedefinde bu ülkelerin olduğu “tane tane” anlatıldı.

Şuna dikkat çekildi: “D-8’in küresel operasyonlara karşı güçlendirilme vakti gelmiştir.”

Bu yayından kısa süre sonra İstanbul’da, hem de uzun yıllar sonra, D-8 yeniden toplandı.

«

2017’nin yine sonbaharında, Irak’ın kuzeyinde yaşayan Barzani aşireti “bağımsızlık referandumu yapacağını” söyledi.

Sebîlürreşad, Ekim kapağında dört dilde Barzani’ye kısa bir cevap verdi…

“Neyi kaybedeceğini hatırla!”

Referandum olmadı, Barzani’nin neleri kaybettiğini de hatırlatmaya gerek yok sanırım.

*

Kasım 2017’de Sebîlürreşad, Fergana’dan Yemen’e ümmet coğrafyasında Batı’nın neler yaptığını ve yapacağını kapağına şu sözlerle taşıdı:

“Ortadoğu’yu dönüştürmek, Orta Asya’da dövüşmek.”

Çok satılanlar arasında yer alan bu sayıda şu soruda yöneltildi: “BOP’un 22’nci noktası Fergana mı?”

Bu sayıdan sonra, Rusya’da yapılan kimi terör operasyonlarında yakalananların Ferganalı olduğu ima edildi.

Yılın son günlerinde ise, İran karıştı. Batı şu an İran’da!

*

Sebîlürreşad’ın 1023 sayılı ve 2017’nin son kapağı bir ilke sahne oldu.

II.Abdulhamid ve Mehmet Âkif yan yana dosya haline getirildi.

Yılın en çok ilgi gören ve en çok satılan sayısında bu iki ismin arasındaki dedikodulara açıklık getirildi. Yalnız bununla kalınmadı, en sıra dışı Âkif üzerine yazılar yine bu sayıda yer buldu.

*

Sebîlürreşad ailesinde yer alan Asım Tiyatrosu 2017’de, İstanbul, Ankara, Mardin, Osmaniye, Gaziantep’te Âkif’in ideal nesli Asım’ı anlatan oyunlar sergiledi.

#Sebîlürreşad
#Asım Tiyatrosu
#Mehmet Akif Ersoy
6 yıl önce
Sebîlürreşad
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı