|
1990-1993 Hattı"nı Hatırlamak

Vaktiyle Saddam liderliğindeki Irak''ın, Kuveyt''i işgalinden (2 Ağustos 1990) ABD''nin haberdar olup olmadığı hususu çok tartışılmıştı. Baba Bush''un, Saddam''ın Kuveyt''i işgal edeceğine ihtimal vermediğini öne sürenler vardı.

O dönemdeki tartışmalar, işgalden sadece bir hafta önce, ABD''nin Bağdat Büyükelçisi April Glaspie''nin Saddam''la yaptığı görüşme üzerinde yoğunlaşmıştı.

Wikileaks kriptoları, Glaspie''nin, o görüşmede “Araplar arası işlerde taraf olmayız” sözüyle Saddam''ı işgal konusunda cesaretlendirdiği ortaya koyuyor.

*

Saddam, başlangıçta Amerikan mamulü bir diktatördü. 1979''da İran Devrimi''ne engel olamayan ABD, Saddam''lı Irak''ı İran''ın üzerine sürmüştü. Sekiz yıl süren İran-Irak Savaşı yıllarında Beyaz Saray''da Reagan vardı.

Reagan, Neo-Con''ların siyasi babasıydı.

Kovboy Reagan''ın yardımcısı Baba Bush, Kasım 1988''te başkan seçilerek saldırgan cumhuriyetçi çizgiyi sürdürdü. O yıl, ABD yönetiminin “gizli desteğiyle” Saddam Halepçe''de Kürt katliamı yaptı. Bu katliam, Irak''ta kapanmayacak bir yara açtı.

*

İran''la uzun süren savaştan dolayı her bakımdan bitap düşen, ekonomisi berhava olan Irak''ın Saddam''ı, ABD''nin yönlendirmesiyle Kuveyt''i işgal ederken, Washington''la yol ayrımına da gelmiş oluyordu!

ABD''nin 1991 başındaki Birinci Körfez Savaşı, Kuzey Irak''ın işgaliyle sonuçlanırken, Baba Bush artık “Yeni Dünya Düzeni”nin geçerli olduğunu ilan ediyordu. Artık, tek kutuplu bir dünyadan söz ediliyordu.

1990-1991''de Doğu Bloku''nun-SSCB''nin çökmesiyle ABD “yeni bir düşman” konsepti oluşturdu. ABD''nin “Yeni Dünya Düzeni” aslında gizli bir Haçlı Seferi hedefliyordu. ABD, Ortadoğu''ya yerleşmek üzere ilk adımı atarken derin hedefinde İslam vardı!

Bu yoldaki ikinci adım Kurgusal 11 Eylül saldırısıyla atıldığında, babasından sekiz yıl sonra başkanlık koltuğuna oturmuş olan İkinci Bush''un “Haçlı Seferi”nden söz ettiğini hatırlayalım. O günlerde, bu tabirin “sürç-ü lisan” denilerek güya geri alınması ince hesaba dahildi.

Baba Bush, 1992''de sürpriz biçimde -ikinci kez- seçilemeyince Neo Con''ların derin planları mecburen rafa kaldırılmıştı. Bill Clinton döneminde Irak''ın işgali gerçekleşmedi. 1998''de Neo-Con önderleri, Clinton''a Irak''ın işgal edilmesi için muhtıravari bir “mektup” yazdı!

2000''deki hileli seçimlerle İkinci Bush başkan oldu.

“Kurgusal” 11 Eylül, Irak ve Afganistan''ın işgalini beraberinde getirdi. ABD tamamen uydurma gerekçelerle Irak''ı işgal edip Saddam''ı devirdi, bölgeye yerleşti. Eski gözdesi Saddam''ı mahkemesinin bitmesini beklemeden astı.

ABD, BOP''u hayata geçirmek istiyordu.

BOP haritaları, henüz İkinci Bush iktidara gelmeden 1999''da derin Dick Cheney''nin mutfağında pişirilmişti.

***

Türkiye''deki “laik aydın” cinayetleri, 1990''ın 31 Ocak''ında Muammer Aksoy''la başladı. 7 Mart''ta Çetin Emeç, 4 Eylül''de Turan Dursun, 6 Ekim''de Bahriye Üçok öldürüldü. 26 Eylül''de ise MİT eski müsteşar yardımcısı Hiram Abas suikasta kurban gitti. Hiram Abas, 80''li yılların ikinci yarısında, yön değiştirip Turgut Özal''a yakınlaşmış bir isimdi. Bu yüzden de, Statüko''nun şimşeklerini üzerine çekmişti.

ABD''ye derinden bağlı Statüko, “laik aydın cinayetleri”ni müteakip “irtica” söylemini pekiştirdi. Suikastların ardında İslamcı teröristlerin bulunduğu algısı uzun süre kamuoyuna yedirilmeye çalışıldı; sürekli “İran Bağlantısı” tezi sıcak tutuldu.

*

Gazeteci Çetin Emeç''in eşi Bilge Emeç, yıllar sonra (Şubat 2010) konuşacak ve “Bugüne kadar devleti suçlamadım. İran yaptı demek işime geldi, sanırım. Gerçeklerle yüzleşmek istemedim. Her şey, suikastın çözülmemesine programlıydı. Tetikçiyi yakaladılar ama onun da gerçek olduğunu düşünmüyorum!” diyecekti.

Bilge Emeç, “ Hiram Abas öldürülmeden kısa bir süre önce Çetin Emeç''e telefon edip onu güzergahınızı değiştirin diye uyarmıştı. Abas''ı da o yıl öldürdüler” diye ekliyordu.

*

1990''daki derin cinayetleri 1993''teki alacakaranlık kuşağı suikastlarıyla ile birlikte düşünmek gerekiyor. 1993''te laik- anti laik kutuplaşma en ileri seviyesine çıkartılmıştı. Uğur Mumcu Suikastı, sürekli İran bağlantısı ile izah edilmeye çalışılarak hakikat karartıldı. Eşref Bitlis kaza süsü verilerek suikasta kurban gitti.

Statüko ile kıyasıya bir mücadeleye girişen Turgut Özal hayatını kaybetti. Zehirlenerek öldürüldüğü yönündeki ciddi kuşkular, günümüzde zirveye çıkmış durumda…

2 Temmuz 1993''te Sivas''ta Alevi aydınların uğradığı katliamla, hemen ardından gelen Başbağlar katliamı da derin hesaba dahildi.

*

Birinci Körfez Harekatı''nın sonrasında (1991) Kuzey Irak''a Çekiç Güç gelmiş; Çekiç Güç''ün varlığı ABD''nin PKK''ya sistematik desteğini kolaylaştırmıştı. Dönemin hükümetleri her defasında Çekiç Güç''ün süresini uzatmak zorunda kalmışlardı.

*

Günümüzün Ergenekon tutuklusu Doğu Perinçek, PKK kamplarını 1991''de ziyaret etmişti!

Eşref Bitlis, ABD helikopterlerinin PKK''ya yardım ettiğini saptamıştı. PKK''nın derin bağlantılarını çözen ilk gazeteci ise Uğur Mumcu idi. “Ergenekon''un Karakutusu” Tuncay Güney geçtiğimiz hafta Takvim''e “Uğur Mumcu''nun bağlantısı Hiram Abas''tı” diye konuştu.

*

1990-1993 Hattı''nda yaşananların arka planı, 2011''in dünyasında iyice gün ışığına çıkıyordu.

*

2000''li yılların ikinci yarısı başlarken Washington Ankara''yı kaybetti; BOP çöktü. Gizli “Haçlı Seferi” bozguna uğradı…

13 yıl önce
1990-1993 Hattı"nı Hatırlamak
2024 yılında kamu kurumlarına verilen açıktan atama izinlerinin şifreleri
Görüntü beklerken ‘anonim hesaplar’ patladı!
Balkondan Filistin bayrağı sallayan kral
Yerli ve yabancı
“İç Savaş”tan, “Darbe”den fal tutanlar…