Baronsal Gladyo’nun etki ajanları “Mehmet Ağar’ın çekemediği tuğlayı Sedat Peker çekti” hikâyesi anlatıyor. “Afiyetle yiyelim” diye!
Sedat Bin Zayed’i acayip sevdiler:
Suç Örgütü Elebaşının güya “Temiz Eller” harekâtına giriştiğine dair bir gözbağcılığı…
Bir zırvayı itina ile sahneye koydular.
Etki Ajanı kadrosundaki işbu düzenbazlar, 1996 yılındaki Susurluk Skandalı döneminde
illüzyonu yapmışlardı.
Böylelikle Mercedes’tekileri “infaz ettiren” Derin Güç Odağının yani Baronsal Gladyo’nun üzerini ihtimamla örtmüşlerdi.
Susurluk’taki sözde kazanın üzerinden sekiz ay bile geçmeden 28 Şubat darbesini müteakip Refahyol Hükümetinin sonu getirilmişti.
Şimdilerde
videolarla sahne aldırılan Sedat Bin Zayed; ABD’ye bağlı, bağımlı Baronsal Gladyo’nun “Siyasi Dönüşüm” hedefi doğrultusunda aktörlük yaptırdığı bir piyondur.
BAYDIN’DAN DERİN MESAJ MI GELDİ?
CHP’nin Başı Mister Kılıçdaroğlu, daha yeni ABD’nin Ankara Büyükelçisi
ile görüştü.
Görüşmede, Kemal Bey’in
“bir Amerikalı diplomattan farksız olan”
Başdanışmanı Ünal Çeviköz de yer aldı.
-Hayırdır: Biden’dan mesaj mı var, acaba?
Joe Biden Başkanlık Seçimi kampanyasında (Aralık 2019) Türkiye’deki muhalefete
vaat etmişti, ya!
Kılıçdaroğlu, ABD’nin Ankara Elçiliğinden
bir Genel Başkandır.
Mister Kemal’i, “Baykal Kaseti” sonrasında CHP’nin başına getiren operasyonu FETÖ eliyle yapan da Baronsal Gladyo’dur.
Yani, Türkiye’deki Komprador Burjuvazi’nin Derin Konseyinden bahsediyoruz.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı seçilmesinden birkaç gün sonrasında (27 Mayıs 2010) “CHP’ye en büyük kötülüğü Deniz Baykal yapmıştır” diye beyanat veren İzhak Alaton da, işte bu derin konseyin üyelerindendi!
“28 Şubatta tankları yürütmek için dört ev verdim” diyen İzhak
, Fetullah’ı 1990’lı yıllarda Yahudi lobisiyle buluşturan barondur.
SİYASİ TUĞLALARIN RİYAKÂRLIĞI
Amerikancı CHP’nin Sözcüsü Faik Öztrak da tuğla muhabbetine katıldı ve
“Artık o tuğlalar çekilmelidir”
dedi.
Bu da bir başka gözbağcılıktır.
“Faili Meşhur!” suikastlarla ilgili tuğlaların çekilmesini yıllar yılı engellemiş olan Baronsal Gladyo’dur.
“IMF’nin CHP’deki Elemanı” misali çalışan Mister Öztrak da onların kadrolu elemanıdır!
2001’deki Ekonomik Krizin ardından Kemal
tarafından “Hazine Müsteşarı” olarak atanan Faik Öztrak’tan söz ediyoruz!
Yasak savma kabilinden “Tuğla çekilmeli” diyen Mister Öztrak yahut onun Genel Başkanı Mister Kemal…
Baykal’ı vuran şu kaset operasyonundaki
Paralel derin tuğlalarının
çekilmesiyle zinhar ilgilenmediler; lafını dahi etmiyorlar!
Arka planında ABD’nin yer aldığı 27 Mayıs 1960 darbesinin 61. Yıldönümüydü, dün…
1960’da, CHP lideri İsmet İnönü darbenin siyasi ayağındaydı.
2021’de “Kontrollü Kemal” ABD’den iktidar bekliyor!
Haydut Devlet ABD’nin FETÖ eliyle giriştiği 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünün başarısızlığa uğramasından dolayı büyük hayal kırıklığı yaşayanlardan biri de Kılıçdaroğlu’dur.
15 TEMMUZ’DAN ON AY KADAR ÖNCE
Sedat Bin Zayed
“Hürriyet baskınını ben yaptırdım”
itirafında bulundu.
Bu baskını
“Bir AK Partili vekilin istediğini”
öne sürdü.
Eylül 2015’te yani Tekrarlanan Genel Seçim öncesindeki bu “kontra; ters manyel” baskında
Hürriyet’in camları kırılmıştı.
Bu olayın ardından Hürriyet’i ziyaret eden ve Yazı İşleri toplantısına katılan dönemin ABD Büyükelçisi
idi!
O dönemde Hürriyet’i yöneten
mi; zaten medyamızdaki “ABD Elçisi” gibiydi.
Bass, o ziyaretle bir bakıma
“Burası, bizim gazetemiz”
demeye getiriyordu!
Sedat Bin Zayed’in “ters manyel” hesabıyla çalışan o baskın; Amerikan Elçisinin Hürriyet’e gelmesine “pek uygun bir zemin” hazırlamıştır!
“MUTFAKTA BİRİLERİ” Mİ VAR?
AK Parti’deki “Kokainman” Ayvatoğlu Olayı da,
bir operasyondur.
Daha evvel bu sütunda “Pudra Şekerinin AK Parti Genel Merkezine
içinde ışınlanmış olabileceğine” dikkat çekmiştik.
İşbu
gündeminin üzerinden fazla geçmedi ki…
“Kolombiya’dan Türkiye’ye yollanacak şu kadar ton kokain” repliğiyle başlayan
gösterime girdi!
“Ayvatoğlu, Cüppeli Amiral, Anadolu Ajansı Muhabiri” vesaire…
Bunlar gibi ters manyel görev yapanlardan (kriptolardan) daha ne kadar var, acaba?
Gladyo’nun Lokomotifi Paralel’in Kriptoları, bir başka deyişle
Hücreleri; vakti saati gelince “sefer görev emriyle” uyandırılıp sahne alıyorlar.
Mutfaktaki kriptolara
; anlaşılan o ki,
