Bedir"in, bebeği olduğunu duyduğumda çok sevindim.
Karşımdaki ses "Ama şimdi burada değil, memleketine gitti, Urfa"ya…" dediğinde ise şaşırdım.
Nedenini sordum: "Kardeşi öldü" dediler.
"Hayat" dedim kendi kendime; "Birine yer açmak için, birini geri alıyor."
Ne söyleyeceğimi bilemeden Bedir"in numarasını tuşladım.
"Gözün aydın; Allah analı babalı büyütsün" temennisini sıraladıktan sonra başsağlığı diledim.
Henüz yirmili yaşlarında olan kardeşinin Bedir"den daha genç olduğu düşüncesiyle, her ölüm haberi sonrası sorulan o soruyu sordum:
"Nasıl oldu?"
Bedir anlatıyor:
"Bıktık bu ölümlerden! Benim kardeşim daha 14 yaşındaydı. Bizim buralarda onlarca çocuk bu yaşlarda ölüyor. 1999-2000 yılları arasında bu ve civar bölgede doğan ve kızamık aşısı vurulan onlarca çocuk felç kalıyor, hafızasını yitiriyor ve yavaş yavaş ölüyor. Kardeşim de onlardan biriydi. Ne olur bize bir kulak verin. Dernek kurduk olmadı, dava açtık olmadı, bağırdık olmadı, çağırdık olmadı. Daha dün, ağabeyim, Şanlıurfa"da Yeni Anayasa ile ilgili yapılan bir toplantıda kürsüyü işgal edip, bu derdimizi anlatmış. Eve geldikten iki saat sonra da kardeşim öldü.
Telefonu abisi aldı.
"Ağabey! Biz bunun nereden kaynaklandığını biliyoruz. O dönemin bakanlarından … … polis memuru olan yiğeni …. …. suikastında öldürüldüğü için, bölgeye bozuk kızamık aşısı göndererek bizden intikam aldı.
Şaşkınlık içinde dinledim anlattıklarını.
İnanmadım.
Başladım araştırmaya.
Sahiden de o yıllarda aşı vurulan bebeklerde SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) denilen bir illet ortaya çıkmış.
"Kızamık mikrobunun yol açtığı bir beyin hastalığı" olarak da biliniyor.
Normal gelişimi olan bir çocukta birkaç hafta veya birkaç ay içinde gelişen; yürümede bozulma, unutkanlık, konuşmada bozulma, davranış değişikliği, başın öne doğru düşmesi, vücutta gevşeme, silkinme şeklinde çok kısa süreli nöbetlerle kendini belli ediyor.
İddialar vahim!
Kendilerine ulaşıp soramadığım için, o dönemin yetkililerinin ismini veremiyorum.
Hindistan"dan getirilen kızamık aşısı bozuluyor.
Buna rağmen uygulanıyor.
Anlaşılan, konu Güneydoğu"da olduğu için, Batı"ya ulaşmakta güçlük çekiyor!
Bu bilgiyi duyanın aklına şunlar takılıyor:
O aşılar bozuk olduğu bilindiği halde, neden o çocuklara vuruldu?
Yok, bilinmiyor idiyse neden belli bir bölgede uygulandı?
Bu hain hastalık, neden sadece Kürt çocuklarında ortaya çıkıyor?
Neden Mersin"de, Muğla"da, İzmir"de, Ankara"da bu hastalık yok? (Olmasında zaten.)
Neden sadece Urfa Viranşehir"de 45, Batman"da 150, Diyarbakır"da yüzlerce hasta var? (Ölenler bu sayılara dahil değil.)
Mardin"de Arap ve Türklerin arasında az görülürken, Kürtlerin çoğunlukta olduğu Nusaybin ve Kızıltepe "de bu hastalık neden çok yaygın?
Bu ihmal, veya kasıt, veya işbilmezlik, veya işgüzarlığın peşi takip edildi mi, ediliyor mu, edilecek mi?
Madem Nevroz, madem barış…
Bu insanlar, devletin, evlatlarının canlarına kastettiğini düşünüyor ve yüreklerine bir su serpilmesini bekliyor.
Nevruz, bu insanlara da lazım!
