Halep'e her gün onlarca hava bombardımanı yapılırken şehrin “Kadim” bölümünde yer alan Müşafiye Mahallesi'nin 150 yıllık bir binasında neşeli şarkılar ve kahkahalar yükseliyor. Burası Osmanlı döneminden kalma akıl hastanesi ve huzurevi. Yeni Şafak, yaşlı ve engelliler ile akıl hastalarının kaldığı hastaneye girdi. Ağır Rus bombardımanları, PKK'nın Suriye'deki silahlı yapılanması YPG ve İran güdümlü yabancı savaşçıların kente tacizleri yüzünden yaklaşık 15 gündür ilk kez insani yardım ulaştırılan hastanedeki hasta sayısı savaş nedeniyle iki katına çıktı.
40'lı yaşlarındaki Bekri, hastanenin maskotu olmuş durumda. En sevmediği soru “Beşşar'ı seviyor musun?” sorusu. Bu soruya ne cevap vermeye bile korkan Bekri doğuştan engelli olduğu için hastanenin şanslı hastalarından olarak görülüyor. Bekri'nin aynı yatakhaneyi paylaştığı çok sayıda arkadaşı ise 2011'den bu yana süren savaş nedeniyle akıl sağlığını yitirmiş.
Hastanenin müdürü Muhammed el Hacı'yı büyük bölümü yıkılmış ve günden güne yıkılan kente bağlayan tek şey bu hastane. 74 yaşındaki el Hacı, “Ben de gidersem bu insanlara kimse bakmaz” diyor ve hastaneyi anlatıyor: “100'e yakın yaşlı ve sakat, 62 de zihinsel engelli kardeşimiz burada yaşıyor. Osmanlı döneminde yapılan bu vakıf, huzurevini yaşatmak bizim görevimiz. Ben ve arkadaşlarım burada burayı yaşatmak için yaşıyoruz.”
El Hacı, daha önce burada kalan akıl hastası sayısının 30'lar civarında olduğunu söyledi. “5 yıllık savaş Suriye genelinde çok sayıda kişinin akıl sağlığını kaybetmesine yol açtı. Özellikle katliamlarda ailelerini kaybeden çocuklar ve rejimin işkencelerinden geçen insanlar yeni hasta olarak hastaneye geliyor. Aslında Suriye halkı güçlü bir halktır. Başka bir ülke olsaydı ülkeyi baştan sona akıl hastanesine çevirmek zorunda kalabilirlerdi.”
