
KOMBASSAN HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAŞİM BAYRAM:
Bir müddet önce, hazırladığınız bir reklam filmiyle fincancı katırlarını ürkütmüştünüz. Bu reklam filmi yasaklandı. Son olarak SPK'nın, Kombassan'ın tüm mal varlığına ihtiyati tedbir koyması ve sizin kamuoyuna tam sayfalık basın ilanlarıyla yaptığınız açıklamalar var. Kombassan'dan kim ne istiyor ?
O film, Kombassan'ın kuruluş öyküsünün çok kısa bir özetiydi. Köyde büyümüş fakir bir çocuğun hayallerinin gerçeğe nasıl dönüştüğünü anlatıyordu. O fakir çocuk ve onun gibi birçok insan, kendi doğup büyüdükleri yerde hiçbir işyeri olmadığı için, büyüyüp okuyunca kendi çevrelerinde bir ekmek kapısı açabilmek, fabrikalar kurabilmek için hayaller kurmuştur. Bir gün gelir bu fakir çocuk ve onun gibiler, hayallerini veya projelerini zenginlere anlatırlar, fakat kapılar yüzlerine kapanır. Zenginlerin kapıları bu fakir çocuğun yüzüne kapanmıştır; ama kapılarını bu fakir çocuğa açan yüzlerce, binlerce fakir Anadolu insanı vardır. Bu fakir, gariban insanlar ellerinde avuçlarında ne varsa fakir çocuğa verir, böylece bir dayanışma başlar.
Bugün 65 fabrika, dünyada 500'den fazla işyeri, Türkiye'de 36 vilayette, dünyada 22 ayrı ülkede yatırımı olan dev bir hareketin öyküsüydü o. Kombassan her şeyden önce insan merkezli, ulusal karakterli, evrensel anlayışa sahip bir Anadolu duyuşu ve duruşudur. Anadolu insanının boynu bükük, Anadolu insanı yanık. Bir ırgat gibi muamele görüyor. Monopol sermaye grupları veya bazı menfaat çevrelerine bakarsanız onların da Anadolu'dan çıktıklarını görürsünüz. Ama onlar Anadolulu olduklarını unutmuşlar. Menfaatlerinden başka hiçbir şeyi düşündükleri yok. Bu insanlar Anadolu'dan çıkan yeni ve halkla elele hareket eden yatırımcılara tahammül edemiyorlar... yıllarca devlet korumacılığı altında yaşamışlar. Şimdi Anadolu'dan birileri çıkıyor, üstelik sağlam bir sermaye ile çıkıyor, fakat büyümesini engellemek için ne gerekiyorsa yapılıyor.
Bankalar bunların elinde, neredeyse bütün basın-yayın organları bunların elinde veya kontrolünde, Türkiye'nin önemli tesisleri bunların elinde.. kısaca güç, bir şekilde bunlarda ve bu gücü size karşı istedikleri gibi kullanıyorlar. Diğer tarafta, Anadolu'da yaygın sermaye dediğimiz, tabana yayılmış sermaye dediğimiz, onbinlerce insanın oluşturduğu şirketler var. Bu şirketler, onlar için çok büyük bir rakip. Ürettikleri mal noktasından söylüyorum. Çok basit bir örnek vereyim. Birçok holding, marketler zinciri açıyor. Bizler de açıyoruz. Ama biz Anadolu'da, halkın kendisi olduğumuz için, bizim yaptığımız cirolar çok daha fazla. halk, bize daha çok ilgi gösteriyor. Bu noktada bile bir rekabet sözkonusu. Dolayısıyla rekabet istenmediği için, önümüz kesilmeye çalışılıyor.
Maalesef bürokrasideki zayıf iradeli bazı insanlar, bu menfaatçi grupların, istekleri doğrultusunda hareket ediyorlar. Bunun en büyük göstergesi, SPK'nın eski yöneticileri giderayak birçok kanun dışı karar almış olmasıdır.
SPK tek taraflı olarak gitti, Ticaret Mahkemesi'nden ihtiyati tedbir kararı istedi. Mahkeme, şu anda üretim yapan şirketlerimizle ilgili olan kısmını reddetti. Sadece iki şirketimiz var. Bunlardan biri, Kombassan İnşaat Tarım A.Ş.'dir. Bu şirketimiz SPK'ya da kayıtlı değil. Yani SPK bu şirketimizle ilgili hiçbir hukuki tedbir alamaz, kanuna aykırı.
Evet, alıyor. "Kanun benim" diyor... böyle bir mantık olur mu ? Yapılan, hukuka uygun değil. Hukuk, açıkça ihlal ediliyor.
Bu hafta itiraz ediyoruz. İnşaallah on gün içinde duruşmalı bir görüşme yapılacak. İnşaallah bu iki şirketimizle ilgili tedbirin kalkacağını ümid ediyorum.
Doğru söylüyorsunuz. Böyle bir mantık var; "Ben istediğimi yaparım, bu yaptığım da doğrudur" deniliyor adeta. SPK'nın kuruluş gayesi, küçük ortaklıkları korumaktır. Bu mu küçük ortaklıkları korumak? Öbür adam devletin bütün imkanlarından faydalanıyor, ben de bu ülkenin bir vatandaşı olduğum halde devletimin imkanlarından faydalanmam engelleniyor. Bu nasıl ortak hakkı korumaktır?
Söylediğiniz gibi, galiba hedef bu. Ama sözünü ettiğiniz bu tip işadamlarının ve bunların kurduğu işletmelerin sayısı az değil. Biz başarılı olursak -ki başarılıyız-, yarın bütün vilayetlerimizde bizim bu başarılarımızdan cesaret alarak yatırımlar yapan yüzlerce insanımız çıkacak. Bu çok önemli. Bir düşünün, her vilayette onlarca şirket kurulursa ve bunlar da çok sıhhatli yürürse, ister istemez hepsi monopol sermayenin üretim yaptığı her sahaya girecek ve monopol sermaye ile rekabet edecek. Bu rekabeti kimse istemiyor. Çok önemli bir şey daha söyleyeyim, bu halk kuruluşları çok ortaklı olduğu için, zaten pazarı da hazır. Adam, "bu mal, benim fabrikamın malı" diye satın alacak. Bütün korktukları bu. Anadolu'nun garip ve yanık insanları, dağda çoban, tarlada çift sürüyor... bu insanlar, şimdi en yüksek teknolojili makinelerle çalışıyor, her biri teknisyen olmuş, oluyor. Anadolu insanının bakışı değişmiş, artık uyanmış Anadolu insanı. Bundan ürküyorlar.
Kombassan saadet zinciri değil, fabrikalar zinciridir. Eğer saadet zinciri olsaydı, ortada mal ve mülk olmazdı, fabrika olmazdı, üretim olmazdı. 65 tane büyük fabrika, 1500'den fazla işyeri ve tesis, 30.000'den fazla çalışan. Bütün bu fabrikalar ve işyeri nasıl kuruldu? Bu kadar işi ve aşı, hangi monopol sermaye verebiliyor? Kombassan'ı gidip yurtiçinde ve dışında sormak lazım, "Kombassan bir saadet zinciri mi, yoksa fabrikalar zinciri mi ?" diye.
70'li yıllarda insanlarımız çok aldatılmış. Kötü niyetli insanlar Anadolu'da iş yapmaya kalkmış. Bazılarının niyeti iyi, ama işin ehli değil. Anadolu insanında bir güvensizlik oluşmuş zamanla. Biz, Anadolu'da bunu yaşamış insanlarız. Dürüst olduk, insanları kandırmadık. Bankalardan kredi alarak yatırım yapanlar yok oldu. Biz de ne yaptık? Halkımıza gittik. Birbirimizle dayanışma sağladık. Sermayeyi o şekilde oluşturduk ve başladık. Biz bütün imkansızlıklara rağmen, üretimde büyük işler başarıyoruz.
Ben hem öğretmenim, hem de kimya yüksek mühendisiyim. Fakir bir Anadolu çocuğu olarak, bütün bunların hayalini daha ortaokul yıllarımda kuruyordum. Önce, kendi dershanemi kurup dershanecilik yapıyordum. Sanayide çalışarak, sanayi ve teknolojiyi öğrendim. Kombassan'da hiçkimsenin hissesi yüzde biri geçemez. Kombassan'da patron yok. Kombassan'ın patronu halktır. Ama bugün engellenmeye çalışılıyoruz. Yatırım teşvik belgesi verilmiyor. "Neden vermiyorsunuz ?" diyorum, "Önümüze bir liste koyuyorlar ve bu listedeki kuruluşlara yatırım teşvik belgesi vermeyeceksiniz diyorlar" cevabını alıyorum.
O listede yüzden fazla kuruluş var. Ve bu kuruluşlara yatırım teşvik belgesi verilmiyor. Eğer bizim suçumuz varsa, bu devletin hakimi var, savcısı var, adalet neyi gerektiriyorsa yapsınlar.
Ona da suçlama mı denir, bilmiyorum. Suçumuz yok. "Parayı yediniz, içtiniz" diye suçlayamıyorar. Tam aksine "Bu kadar az parayla, bu kadar çok fabrikayı nasıl kurdunuz?" diye suçluyorlar. 97'de de aynı şeyi yaptılar, ama baktılar ki yapılanlar gerçekten hukuka aykırı, on gün içinde tedbirleri kaldırdılar. SPK, bize karşı bu son olayda kuruluş amacına aykırı davanmıştır, yetki aşımında bulunmuştur, devlet teamüllerine aykırı davranmıştır... SPK, açıklamalarında ortaklarımızı ve kamuoyunu kasten yanıltmaya çalışmaktadır ve ilgili kanunun 25. maddesini de ihlal etmiş bulunmaktadır.
Kısaca SPK'nın kararları, tamamen hukuka aykırıdır. Mahkemede inşaallah iyi bir netice çıkacaktır. Bakın burada olay Kombassan olayı değildir, benim üzüldüğüm nokta bu. Kombassan veya Haşim Bayram o kadar önemli değil, ama bu bütün Türkiye'nin, Türk halkının meselesidir. Olay bu ! Düşünebiliyor musunuz, birine bedava arsa veriliyor, birine yatırım belgesi verilmiyor. Ben nasıl rekabet edeceğim? Birine arazi tahsis ediliyor, bunun için özel kanun çıkarılıyor, ama benim kanuni olan hakkım verilmiyor. Bunu bütün yetkililere duyurduğumuz halde, "Bizim gücümüz yetmez" cevapları ile karşılaşıyoruz. O zaman ne olacak bu memleketin hali ? Kimin gücü yeter ? Kim yönetiyor bu memleketi o zaman ? Eşit olmayan şartlarda rekabet etmeye çalışıyoruz. Ama bu olaylar bizim azmimizi artıracak ve güçlendirecektir. İnşaallah ileride enerji sektöründe, iletişim sektöründe, yüksek teknoloji konularında yatırımlar yapacağız. Önce kendi insanımıza ve ülkemize, sonra da bütün insanlığa hizmete devam edeceğiz. --------------- imza ve tarih ----------------
--------------- imza ve tarih ----------------
-------------------------------- yazdir,postala baslangici ----------------------------







