
Sapanca Gölü’ndeki su seviyesi azalan yağışlar, bilinçsiz ve kaçak kullanım nedeniyle tarihindeki en düşük seviye olan 28,54 metreye geriledi.
Sakarya ve Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Sapanca Gölü alarm veriyor. Gölde su kotu, 28,54 metreye gerileyerek tarihinin en düşük seviyesine indi. Marmara Bölgesi’nin en önemli su kaynaklarından biri olan Sapanca Gölü, son dönemde kuraklık, bilinçsiz sulama, kaçak kullanım, azalan yağışlar ve artan buharlaşma nedeniyle ciddi su kaybı yaşıyor. En son 2014 yılında kuraklığın etkisiyle 29,64 metreye kadar inen göldeki su seviyesi, yıllar içinde etkili olan yağışlarla eski düzeyine geldi. Gölün su seviyesi, 2023 Aralık ayında 32,20 metreye yaklaşırken, 2024 ve 2025 boyunca düzenli olarak düşüş gösterdi. Aralık ayı itibarıyla ölçülen 28,54 metre, kritik eşik olarak kabul edilen 29,4 metrenin altına inildiğini ortaya koydu.
KAYIKLAR KARAYA OTURDU
Su seviyesindeki gerilemeyle birlikte göl kıyılarında yaklaşık 50 metreye varan çekilmeler yaşandı, kayıklar karaya oturdu, iskelelerin bulunduğu alanlar susuz kaldı. Aynı noktadan çekilen eski ve yeni fotoğraflar, su kaybının boyutunu gözler önüne serdi. Son 11 yılın en az yağışının kaydedildiği kentte, gölü besleyen dereler de yeterli su sağlayamadı. Özellikle yaz aylarında yağışların neredeyse sıfıra düşmesi, Sapanca Gölü’nün su bütçesi üzerinde büyük baskı oluşturdu. Son iki yılda yaşanan su kaybının, Sakarya’nın yaklaşık 1 yıllık su tüketimine eş değer olduğu belirtildi.
KRİTİK EŞİĞİN ALTINDAYIZ
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asude Ateş, göldeki su varlığının azalan yağış, artan sıcaklık ve yükselen buharlaşmanın yanı sıra içme suyu, sanayi ve tarımsal kullanım nedeniyle ciddi baskı altında olduğunu söyledi. Ateş, Sapanca Gölü’nün Sakarya ve Kocaeli için hayati öneme sahip bir içme suyu kaynağı olduğunu vurgulayarak, “Kritik değerimiz 29,4 metre. Biz bu değerin her zaman 30 metrelerin üzerinde olmasını bekleriz. Ne yazık ki son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyoruz” dedi.
YER ALTI SULARI KORUNMALI
Gölün tabandan beslendiğine dikkat çeken Ateş, yer altı sularının korunmasının önemine işaret ederek, su seviyesinin bu düzeylere gerilemesinde kar yağışının yetersiz kalmasının da etkili olduğunu ifade etti. Ateş, kritik dönemlerde içme suyunun önceliklendirilmesi, sanayi ve turizm gibi alanlarda su kullanımının sınırlandırılması ve tarımsal sulamada daha verimli yöntemlere geçilmesi gerektiğini belirtti.









