|

Hollanda'yı sarsan gurbetçi kızı

Hatay'ın Karsu köyünden Hollanda'ya göç etmiş işçi bir ailenin kızı, bestelediği şarkılarla Avrupalıların dilinde. Piyanist Karsu, yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa karşı herkesi mücadeleye çağırıyor.

Yasemin Asan
04:00 - 2/01/2019 Çarşamba
Güncelleme: 14:20 - 2/01/2019 Çarşamba
Yeni Şafak
Karsu Dönmez beste ve yorumlarıyla hayranlarının gönlünde taht kurdu.
Karsu Dönmez beste ve yorumlarıyla hayranlarının gönlünde taht kurdu.

Hatay'ın Karsu köyünden Hollanda'ya göç eden bir ailenin çocuğu olarak doğup büyüyen ve genç yaşına rağmen yaptığı özgün müzikle uluslararası üne kavuşan Piyanist ve Besteci Karsu Dönmez, Yeni Şafak'a konuştu.

Müzikle 7 yaşında ailesinin aldığı piyano sayesinde tanışan, farklı müzik tarzlarını harmanladığı kendine has müziği ile Edison Müzik Ödülü alan Karsu, 20'ye yakın ülkede konser verdi.

Sevenlerine yeni yıl müjdesi veren Karsu, "Bu yıl dördüncü albümüm çıkacak. Türkiye turumuz olacak. Özellikle üniversitelerden bana çok fazla davet geliyor. Bütün hepsini ziyaret etmek isterim ama mümkün değil. Onun için kombinasyon yaparak hem konser hem ziyaret etmeyi düşünüyorum" dedi.

ALBÜMÜN YARISI TÜRKÇE

Yeni albümünde diğer üç albümüne göre daha çok Türkçe şarkı bulunduğunu ifade eden Karsu, "Türkçeme güvenemiyordum. 'Bırak Beni Böyle' ilk Türkçe yazdığım şarkı çok ilgi gördü. İstanbullu Gelin ve Hayat Sırları dizilerinde yayınlandı. Bu şarkıları şimdi konserlerime gelen izleyiciler benimle birlikte söylüyor. Bu olay beni de heveslendirdi ve yeni albüm yüzde 50 Türkçe, yüzde 50 İngilizce olacak" dedi.

Karsu, Hollanda'da konser sonrası Hollandalıların gelip kendisine "Türkçe şarkıları hiç anlamıyoruz, fakat bizi en fazla etkileyen Türkçe yorumladığınız şarkılar" dediklerini söyledi.

BAŞARI TESADÜF DEĞİL

  • Hiçbir başarının kendiliğinden olmadığının altını çizen Karsu, "Bu başarıya ulaşmak için çok çalıştım. Çok sorunla karşılaştım, fakat yılmadım, devam ettim. Bütün umudum konservatuara gidip müzik okumaktı. Konservatuara alınmadım. Başka yollar denedim. Başka çözümler olduğunu düşündüm. Bu zorlu yolu tek başıma yürümedim. En büyük destekçim ailem oldu" dedi. Annesi-babasının kendisini ve kardeşini yetiştirirken Türkiye-Hollanda kültürün pozitif taraflarını alması için çabaladıklarını söyleyen Karsu, şunları söyledi:

HOBİM MESLEĞİM OLDU

"Avrupa'da yaşamanın getirdiği bazı avantajlar var. Örneğin spor, kültür ve eğitim konusunda kolaylıklar var. Biz örneğin çok küçük yaşta yüzme ve müzik derslerine gittik. Genel kültürümüz geniş, sağlığımız iyi olsun diye... Ben müzik dersi aldığımda enstrüman seçmem gerekiyordu. Piyanoyu seçtim. Annem-babam 'saz veya flüt çal' dediler... En sonunda gerçekten çok istediğimi görünce araba için biriktirmiş oldukları para ile bana piyano aldılar. Müzikle uğraşmak insan zekâsını geliştirir. Piyano çalan insanların matematik kabiliyeti daha gelişmiştir. Ben müziği çok seviyordum ve hiçbir zaman meslek edineceğimi düşünemiyordum. Fakat şimdi hobimi meslek edindim."

İYİLERE ODAKLANALIM

"Benim ekipte Hollandalı, Surinamlı, Macar, Alman ve Fransız müzisyen, teknisyenler var. Dünyanın birçok memleketine gidiyoruz. Siyahi ekip arkadaşlarımızı sınırlardaki pasaport kontrollerinde ekstra kontrole tabi tutuyorlar. Çok üzücü bir durum. Her zaman herkesin ırkçılığa karşı sesini çıkarması gerekiyor. Annem, menajerimiz olarak en son elemanımız sınırı geçtikten sonra geçiyor ki sorun olursa, müdahale edebilsin diye. Ekibin ellerine konser broşürleri veya posterleri veriyoruz ki ispatı olsun. Kötü insan varsa, iyi insan da vardır. Kötü insana değil iyi insanlara odaklanmalıyız."

  • Suriyeli çocuklara kurs açtı
  • "1960'lar, 1970'lerde Avrupa'ya ilk gidenler birçok sorunla karşılaşıyordu" diyen ünlü müzisyen Karsu, "İkinci ve diğer nesiller arayış içindelerdi. Bence son nesil yani benim yaşımdaki gençler internet nesli daha başarılı bir nesil. Yüksekokullarda, üniversitelerde ve benzeri alanlarda daha çok gençler var. Son dönemlerde Avrupa'daki Türk gençlerin başarıları daha fazla görülür oldu" diyor. Suriyeli çocuklar başta olmak üzere mülteci çocuklarla ilgili projelerinden de bahseden Dönmez, "Mültecilere çalıştığım dönemde Alaa adlı Suriye'den kaçan biriyle tanıştım. O da istasyona vardıktan iki hafta sonra yardım etmeye gelmişti, arkadaş olduk. Alaa Yunanistan'daki kamplardaki çocukların durumun iyi olmadığını ve bir şeyler yapmak istediğini anlatmıştı. 'Çocukların meşgul olacağı hiçbir şey yok, sıkılıyorlar, perişanlar' demişti. Biz de 'en azından İngilizce öğretelim çocuklara' diye düşündük. O İngilizce dersler farklı derslerle birlikte şimdi bir okul haline geldi ve dünyanın her bir yanından gelip birçok gönüllü çalışanlarımız oldu" diye konuştu.
#Sanatçı
#Piyanist
#Gurbetçi
#Mültecilere yardım
5 yıl önce