|

Koronavirüsten sonra yeni kabus beyin yiyen amip: Türkiye'de de var

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ABD'de rastlanılan 'beyin yiyen amip'in insanlara sudan bulaştığını belirterek, Türkiye'de de bazı amip türlerinin görüldüğünü söyledi.

09:41 - 8/07/2020 Çarşamba
Güncelleme: 09:44 - 8/07/2020 Çarşamba
DHA
Beyinde enfeksiyona yol açan ve genellikle ölümcül olabilen, mikro ölçekli ve tek hücreli Naegleria fowleri burun yoluyla insan vücuduna giriyor.
Beyinde enfeksiyona yol açan ve genellikle ölümcül olabilen, mikro ölçekli ve tek hücreli Naegleria fowleri burun yoluyla insan vücuduna giriyor.
Prof. Dr. Ceyhan, ABD'de bir kişinin 'naegleria fowleri' adlı tek hücreli amipin yol açtığı hastalığa yakalanarak, hayatını kaybetmesine ilişkin değerlendirmede bulunup, amiplerin çok çeşidinin olduğunu belirtti.
Ceyhan, amiplerin 1-9 gün kuluçka süresinin olduğunu belirterek, suya giren insanların burnundaki koku sinirlerinden beyne gittiğine dikkat çekti.
  • Prof. Dr. Ceyhan, önce ateş, baş ağrısı, bulantı-kusma, birkaç gün içinde ise menenjite bağlı bulguların ortaya çıktığını, bilinç bulanıklığı, havale nöbetlerinin görüldüğünü söyledi. Ceyhan, daha sonraki süreçte ise bilinç bulanıklığının arttığını kaydederek, bu safhanın ardından vakaların yüzde 100 ölüm ile sonuçlandığını dile getirdi.

'YAYGIN OLARAK YAZ AYLARINDA GÖRÜLÜYOR'

Türkiye'de de bazı amip türlerinin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Ceyhan, "Güneydoğu'da görülen, bağırsakları etkileyen, bazen kana da geçip organları da etkileyen amip, bizde çok yaygın, özellikle yaz aylarında görülüyor. Ama dünyanın değişik bölgelerinde başka amipler de var. Bu amip de daha çok ABD'de görülen, uzun zamandır bilinen ve daha çok sudan insanlara buluşan bir amip. Beyin dokularını tutuyor, nadir vakalar şeklinde Amerika'da her sene görülüyor" dedi.

'TÜRKİYE'DE DE AMİP VAKASI GÖRÜLDÜ'

Prof. Dr. Ceyhan, Türkiye'de 2017 yılında Eskişehir'de amip vakasının rapor edildiğini kaydederek, "Ayrıca özellikle veterinerlik fakültelerinin yaptığı çalışmalar var. Birçok ili kapsayan sularda bu etkenlerin araştırıldığı çalışmalarda da rapor edilmiş.
  • Yani Türkiye'de de var; ama çok sık görülen bir hastalık değil. Olduğu zaman genellikle beyin zarları ve beyin dokusunu tutan; ama erken tanı konulduğunda tedavi edilebilen bir hastalık. Sulardan bulaşıyor, henüz insandan insana bulaştığı belirtilmemiş" diye konuştu.

'50 BİNİN ÜZERİNDE MUTASYON TARİF EDİLDİ'

Prof. Dr. Ceyhan, koronavirüsün geçirdiği mutasyonlara da değinerek, "Şu ana kadar 50 binin üzerinde mutasyon tarif edildi. Bu koronavirüsün en kötü tarafı. Çünkü bu şekilde sürekli yeni tipler oluşturarak bağışıklıktan kaçıyor. Burada da çok çeşitli, her gün dünyanın değişik yerlerinde mutasyonlar yayımlanıyor.

En son ABD'de yeni bir mutant tipin insanlarda bulaşmaya başladığı, bunun orijinal virüse göre daha çok bulaşıcı olduğu, o nedenle eski virüsün yerini almasını beklediklerini; ama 'daha az öldürücüdür' demek için biraz daha beklemek gerektiğini yayımladılar
" dedi.

'MUTASYON KONUSUNDA ÜMİTLİYİM'

Dünyada koronavirüs ölüm oranlarının düşmeye başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Ceyhan, şunları kaydetti:

"Bunun birçok nedeni olabilir; mutasyon da onlardan bir tanesi. Örneğin; yaşlıların daha çok korunup gençlerin hasta olması ölüm oranını düşürüyor. Bir diğeri test sayısının giderek dünyada artması. Onun dışında artık salgın ile mücadele şeklinde de tecrübe kazanıldı. Bunun dışında bir diğer şey de 'mutasyon araca etkin midir' diye. Bu çok sıkı şekilde dünyada takip ediliyor.

Bir mutant virüs gelişebilir; fakat insandan insana bulaşıcı özelliği düşük olur, diğer virüsün yerini alamaz. Virüsün aynı zamanda şu andaki hastalık yapan orijinal virüsün yerini de alması lazım. Yerini almazsa çok fazla bir anlamı olmuyor. Bu insanlarda çoğalmaya devam ediyor. Bunun çoğalmasını bitirecek, onun yerini kendisi alacak, daha iyi davranan bir virüs mutasyonu lazım. Onun gelişmesini de bekliyoruz. Mutasyon konusunda ümitliyim, zamanını söylemek mümkün değil. Ama bu salgının aşıyla ya da toplumsal bağışıklıkla değil mutasyon ile biteceğini düşünüyorum."

AMİP NEDİR?

Amipler genel olarak sulak alanlarda yaşayan tek hücreli canlılardır. Ancak tam olarak suların belli uygun sıcaklığa sahip olması mümkün olursa yaşamaktadırlar.
Amip yapısı itibariyle yerinde hareket etmeden kalabilen bir canlı değildir. Amipsi hareketler yaparak sürekli yer değiştirerek dolaşır. Hareket halindeyken sahip olduğu tek hücreyi öne doğru sürer. Bu hücrenin öne doğru sürülmesi ile sanki ayağı varmış gibi bir görüntü ortaya çıkar. Amibin içerisindeki sitoplazma bu ayağın içine doğru süzülerek akar. Kayma denilen bu hareket ile kütle taşınması sağlanmış olmaktadır. Amibin yaşamsal faaliyetini sürdürmesi için sürekli bu şekilde hareket etmesi gereklidir.
Suyun içerisinde yaşam alanına sahip olan Amipler; sürekli hareket halindeyken parçacıklara çarparlar. Bu çarpılan parçalar bir yiyecek olması halinde etrafını kuşatarak onu çevreler ve sitoplazma sayesinde sindirir. Ancak yutamayacağı türden bir cisim olması halinde etrafında dolanır ve sonra yoluna devam ederek uzaklaşır.

Tek hücreli canlı olan Amiplerin; kendine özgü olarak boşaltım ve solunum sistemi mevcuttur. Solunum için gerekli olan oksijeni sudan alır ve hücre zarından geçirerek sitoplazmaya ulaştırır. Boşaltım olarak da oluşan atıkları hücre zarı ile dışarı atmaktadır. Tek hücreli canlıların bazılarında hücre bölünmesi yapılarak çoğalma oluşmaktadır. Amip de bu canlılar arasında yer alır. Bu üreme ekli eşeysiz üreme olarak adlandırılır. Bu durum oluşurken hücrenin ortasından iki yandan çökme olur ve bu sayede hücre çekirdeği ikiye bölünür. Tamamen bölünme gerçekleştiğinde iki canlıda da çekirdek oluşur. Bu sayede amipler üreyerek yani bölünerek çoğalmaya devam ederler.

Amipler, genelde tatlı sularda yaşamlarını sürdürürler ancak bazı durumlarda hayvan ve insan bedeninde asalak olarak da yaşam bulabilirler. Bu yaşam alanları ise; genelde kalınbağırsak içerisinde olur. Bu durumun oluşması insanda amipli dizanteri adı verilen bir hastalığa neden olmaktadır.

BEYİN YİYEN AMİP NEDİR?

  • Naegleria fowleri hastalığında tek hücreli amip, beyinde enfeksiyona yol açıyor ve vakalar genellikle ölümcül oluyor. Çoğunlukla göl ve nehir gibi tatlı sularda bulunan tek hücreli Naegleria fowleri, sadece burun yoluyla bulaşıyor ve insandan insana geçmiyor. Enfeksiyonlar ABD'nin güney eyaletlerinde görülüyor. Florida'da 1962'den beri sadece 37 vaka rapor edildi.

Ancak enfeksiyonun ölümcül olması nedeniyle DOH, Hillsborough bölgesinde yaşayanlar için uyarı yayımladı, çeşmeler, göl, nehir, yapay göl ve kanallar gibi su kaynaklarında dikkatli olunması çağrısı yaptı.

Koku alma kanalına giren amipler, burun içi mukozayı geçerek koku alma siniri (nervus olfactorius) yolu ile beyin-omurilik sıvısı (BOS) ve beyine yerleşirler. Ani ölümcül bir hastalık olan ve Primer Amibik Meningoensefalit (PAM) olarak adlandırılan menenjitlere sebep olurlar. Burun iltihabı, yüksek ateş, bulantı, baş ağrısı ve göz ağrıları belirtileri görülür. Kısa sürede şuur bulanıklığı ve koma ile ölüm meydana gelir.
#Koronavirüs
#Mutasyon
#Beyin yiyen amip
#Amip
4 yıl önce