Tılsımını sırlayan gömlekler

Emeti Saruhan
00:0020/02/2011, Pazar
G: 19/02/2011, Cumartesi
Yeni Şafak
Tılsımını sırlayan gömlekler
Tılsımını sırlayan gömlekler

Topkapı Sarayı'nda bulunan tılsımlı gömleklerin Padişahlar tarafından sefere çıkarken zırhın altına giyildiği düşünülüyor. Gömleklerin yapım tekniği, üzerlerinde bulunan şifreler, tılsımlar ve desenlerin anlamı asırlardır sırrını koruyor.

Sarayın müneccimi odasından çıkıp saatlerdir çalışmaktan yorulmuş gözlerini ovuşturdu. Zaman gelmişti. Ulağın eline, eşref zamanının yazılı olduğu bir mektup tutuşturdu. Ulak, mektubu kuşağına sokuşturup, atının üstüne atladı ve Tonguzlu'ya doğru yola çıktı. Önceden tespit edilmiş eve vardığında iki yeniçeri kapıda bekliyordu. Dokumacılar tezgahı çoktan kurmuş, çözgüleri çözmüşlerdi. Ulak geldiğinde zamanın geldiğini anladılar, son hazırlıklarını yapıp, eş dostlarıyla helalleştiler. Ne de olsa 8 bin çözgü ipiyle 3- 4 yılda dokunacak gömlek bitene kadar evden dışarı adım atmayacaklar, tüm ihtiyaçları askerler tarafından karşılanacaktı. Bütün bu itinalı hazırlıklar Fatih Sultan Mehmet'in şehzadesi Cem Sultan'ın tılsımlı gömleğinin dokunması içindi. Gömleğe 30 Mart 1477 Pazar gecesi Güneş Koç burcunda, 19 derecede iken saat 3'ü 57 dakika geçe başlandı ve 3 yıl sonra 29 Mart 1480 Salı gecesi Güneş yine Koç burcunda 19 derece iken saat 12'yi 36 geçe bitirildi. 3 yıl süren esaret ve dökülen göz nuru sonunda, dokuma tekniği asırlarca çözülemeyecek gömleği yapan dokumacılar el emeklerinin karşılığını almanın yanı sıra hediyelere boğuldular. Biten gömlek büyük bir itina ile saraya getirilip hattatlara teslim edildi. Gömlek henüz bitmemişti. Bir alim üzerine yazılacak ayetleri tespit etti. Hattatlar kağıt aharlar gibi gömleği aharlayıp yazıma uygun hale getirdiler. Nakkaşlar atölyesinde yine yaklaşık 3 yıl sürecek yazım süreci başladı. Muhtemelen, 18 Temmuz 1482'de Anamur açıklarında şövalyelerin gemisine binerek Rodos'a hareket eden Cem Sultan'ın gömleği üzerindeydi ama malesef saltanat yarışından galip çıkamayıp Rodos'ta esir alındı.

ZAFER İÇİN FETİH SURESİ

Cem Sultan'ın gömleği, Topkapı Sarayı Padişah Elbiseleri Koleksiyonu'ndaki seksen yedi adet tılsımlı gömlek, bir takma yaka, beş takke, on yazılı örtüden oluşan yüz civarında parçanın en erken tarihli olanı. Sarayda padişahların ve saray ehlinin normal kıyafetlerinin altına giydikleri tılsımlı gömleklerin, kişileri nazara, her türlü kötülüğe karşı koruduğuna, hastalara şifa verdiğine inanılıyormuş. Savaşa veya sefere çıkılmadan önce üzerinde Fetih Suresi veya fethi müyesser kılacak farklı bazı ayetlerin yazılı olduğu tılsımlı gömlek giyilirmiş. Belki bu gelenekte şehitlik söz konusu olduğunda üzerinde ayetler yazılı olan bu gömlekle gömülmek arzusu da söz konusuydu. Saraya ait bu koleksiyonda Cem Sultan'dan III. Murad'a kadar belgeli, Veysel Karani'den Abdülkadir Geylani'ye kadar onlara atfedilen, İslâm sembolizminin örneklerini taşıyan pek çok gömlek bulunuyor.

DOKUMA TEKNİĞİ ÇÖZÜLEMEDİ

Gömlekler astronomik hesaplarla başlangıç ve bitiş tarihleri hesaplanarak, 8 bin düğüm üzere Tonguzlu'da, yani günümüzün Denizli'sinde dokunuyor sonra da hattatlar tarafından üzerine ayetler ve bugün hala sırrı çözülememiş olan bazı geometrik şekiller ve rakamlarla bezeniyordu. Aynı zamanda Şifalı Gömlekler olarak da anılan Tılsımlı Gömleklerin üzerinde bulunan geometrik desenler ve şifreli kodlar gizemlerini hâlâ koruyorlar. Ancak çözülemeyen yalnızca gömleklerin üzerindeki şifreler değil, kumaşların nasıl olup da 8 bin çözgü ipiyle dokunduğu da hala öğrenilemiyor. Bu tekniğin bulunması halinde tekstil sanayimiz önemli ilerlemeler kaydedilebilir. Yıllardır saraydaki gömlekler üzerine çalışmalar yapan Doç. Dr. Hülya Tezcan'ın tılsımlı gömlekleri ele alan “Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonundan Tılsımlı Gömlekler” kitabı, 2006 yılında basılan Şifalı Gömlekler kitabının devamı niteliğinde. Timaş Yayınları'ndan basılan kitapta gömleklere daha çok sanatsal açıdan yaklaşılmış, üzerlerindeki hat ve motiflerin içeriği anlatılmış. Kitabelerde adı geçen sultanların ve devlet büyüklerinin bu gömlekleri ne sebeple yaptırmış olabilecekleri araştırılmış.

ESİN KAYNAĞI HZ. YUSUF'UN GÖMLEĞİ

Yapılan araştırmalar tılsımlı gömleklerin üzerindeki geometrik şekilleri oluşturan çizgilerin M. Ö. 2852 tarihlerine kadar giden bir geçmişi olduğunu göstermiş. Bir inanışa göre Nemrut Hz. İbrahim'i ateşe attığında, Cebrail Allah'ın buyruğu ile cennetten ince bir gömlek getirerek Hz. İbrahim'e giydirir. Bu gömlek Hz. İbrahim'den çocuklarına kalır. Hz. Yakup bu gömleği bir muska içine koyarak Hz. Yusuf'un boynuna asar. Hz. Yusuf kuyuya düştüğünde Hz. Cebrail gömleği muskadan çıkarıp giydirir böylece Hz. Yusuf kuyudan, zindandan kurtulur, kazalardan belalardan korunur. Hz. Yusuf'un gözleri kör olan babasına gönderdiği, Hz. Yakup'un da yüzüne sürdüğünde gözlerinin açıldığı gömlek de bu gömlektir. Bu nedenle Yusuf suresi tılsımlı gömleklerin üzerinde yer almıştır. Ayrıca gömleklerde Fatiha, Yasin, Fetih, Ayetü'l Kürsi, Felak, Nas, Kehf sureleri ve esma-i Hüsna, 4 büyük meleğin ismi de bulunur.


Akrep melek adlarının yanına çiziliyordu

Gömleklerin üzerine celi, sülüs, kufi yazıyla işlenen ayetler ve dualar kare, yıldız gibi geometrik şekillerin ya da gibi anlamlı motiflerin içine yazılmış. Esmaü'l-Hüsna (Allah'ın 99 adı), Hz. Muhammed'in hilye-i şerifi (tasviri), nübüvvet mührü (peygamberlik işareti) hadisleri, onun için yazılan Kaside-i Bürde, Kadem-i Saadet, Süleyman Mührü, Zülfikâr, lale, Hz. Ali'nin eşkali, şiirler, dualar, istek ve yakarışlar yer alıyor. Dört meleğin adı (Mikail, Cebrail, Azrail, İsrafil) sıkça kullanılmış ve özellikle bu isimlerin yanındaki akrep çizimleri dikkat çekiyor. Akrep bazen düz, bazen kuyruğu kıvrık ve pek çok ayağı diken gibi kısa, dik çizgilerle betimlenmiş.