|

Piyasalarda bildik operasyon

Türkiye 24 Haziran seçimlerine giderken Gezi, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz sonrasına benzer bir ekonomik operasyonla karşı karşıya. Yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme gibi kalemlerde dünyayı kıskandıracak gelişmeler kaydeden Türkiye, üretilen dezenformasyonla faiz artışına sıkıştırılıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 18/05/2018 الجمعة
Güncelleme: 10:52 - 18/05/2018 الجمعة
Yeni Şafak
Gezi ve 17/25 Aralık benzeri tezgah
Gezi ve 17/25 Aralık benzeri tezgah

Türkiye’de işletmeler finansman ihtiyaçlarının ancak yüzde 40’ını öz kaynaklarıyla karşılayabiliyor. Geri kalan yüzde 60’ı için bankaların kapılarını çalmak zorunda kalıyor. Bu durum işletmelerin karlarının yüzde 50-60’ını finansman gideri olarak bankalara kaptırması anlamına geliyor. Bir başka ifadeyle bankalar işletmelerin karlarının yarısından fazlasına ortak. Bu rant çarkından beslenen çevreler, faizlerin yükseltilmesi için yeniden sahnede. 24 Haziran seçimlerini fırsat bilen yabancı finans kuruluşları, Merkez Bankası’nın faiz yükseltmesi için kurları baskı aracı olarak kullanıyor. Ekonominin temel göstergelerinde bir sıkıntı olmamasına rağmen Türkiye; Gezi ve 17-25 Aralık kalkışmaları ile 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası maruz kaldığı ekonomik saldırıların benzeri bir operasyon ile karşı karşıya.

  • KANANLAR DOLARA SARILDI
  • Faiz lobisi, hükümeti ve merkez bankasını faiz artışına zorlamak için dolar ile avroyu tetikledi. Amerika merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının da destek verdiği algı operasyonları neticesinde oluşturulan tedirginlik ortamı, vatandaşların ve işletmelerin, ihtiyaçları olmasa bile dolara ve avroya yönelmesine neden oldu. Oluşturulan panik havası maalesef başarılı olmuş gibi görünüyor. 27 Nisan-4 Mayıs aralığındaki haftada Türkiye’deki yerleşik kişilerin, mevduat bankalarındaki yabancı para cinsi hesaplarında 6,3 milyar liralık (yaklaşık1,5 milyar dolar) artış oldu.

ATEŞE BENZİN DÖKÜLDÜ

Türkiye’ye karşı yürütülen siyasi ve ekonomik algı operasyonlarından etkilenerek psikolojik tedirginlik yaşayan yerlilerin dövize yönelmesinin ülke ekonomisine maliyeti ise hep ağır oldu. Aşırı talep nedeniyle doların fiyatı iki kattan fazla artarken enflasyonu da çift haneye çıkardı. Petrol ithalatının dövizle yapılması nedeniyle kurdaki artış enflasyonu zıplattı.

Yerli gerçek ve tüzel kişilerin, dövizle herhangi bir ticaret yapmadığı veya borçlanmadığı halde sadece tedirgin edildiği için döviz satın alımı yapması, dövizin ateşine benzin dökülmesine neden oldu. Dövize gelen aşırı talep, Türkiye’de faiz oranlarının fahiş şekilde yükseltmesi için hükümete baskı yapan faiz lobisinin işini kolaylaştırdı.

Paniğe gerek yok

İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Dündar Murat Demiröz, dolarda yaşanan hareketliliğin spekülatif olduğunu doların şu anki gerçek değerinin 4.15 lira olması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin konjonktürü olarak zor bir coğrafyada bulunmasının piyasalar üzerinde etkisi olduğunu belirten Demiröz, seçimlerden sonra piyasaların rahat nefes alacağı öngörüsünde bulundu.


FETÖ VE NOTÇULAR EL ELE VERMİŞ

Vatandaşın seçim öncesi fırsatı değerlendirme durumunun olmayacağına vurgu yapan Demiröz, şunları kaydetti: “Bazı yabancı gazeteler ile FETÖ yayınları yangını körüklemeye çalışıyorlar. Ama ateş olsalar cürümleri kadar yer yakar. Üç beş tane gazeteyle ‘dolara 5-7'ye gitti gidiyor’ gibi algılara kimse pirim vermez. Uluslararası gazetelerde zaten FETÖ ile bağlantılı. Yaygarayı yapıyorlar. Bunlara çok pirim vermemek lazım. Zaten onların istediği şey bu” diye konuştu.

Dalgalanma seçimle durulur

İstinye Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yücel Kamar ise “Dövizdeki bozulmanın faiz artışına yol açarak diğer makro iktisadi göstergeleri de bozacağı ve içinde bulunduğumuz seçim atmosferinde bunun mevcut hükümet için olumsuz bir görüntü oluşturacağı hesap ediliyor kanaatindeyim. S&P’nin ve Moody’s’in durduk yere not güncellemeleri de bunu düşünmemize neden oluyor. İstikrarın sürmesi halinde dolardaki dalgalanmanın durulacağını düşünüyorum” dedi.

  • GEZİ’DEN BU YANA 45 MİLYAR $ ALIŞ
  • BDDK verilerine göre, yurtiçinde yerleşik gerçek kişilere, tüzel kişilere (ticari işletmeler vb.) ve kamu kurumlarına ait banka hesaplarındaki toplam döviz tutarı Gezi olaylarının başladığı Mayıs 2013 tarihinden bu yana geçen 5 yılda 45.5 milyar dolar artış gösterdi. Mayıs 2013 tarihinde yurtiçinde yerleşik gerçek ve tüzel kişilerle kamu banka hesaplarında tutulan dövizin toplam değeri 119 milyar dolar iken bu rakam Mart 2018 sonu itibariyle 164.5 milyar dolara yükseldi. En fazla artış yerli gerçek ve tüzel kişilerin hesaplarında oldu.

DÖVİZİ EN FAZLA MİLYONERLER ALDI

Döviz hesaplarında 250 bin TL-1 milyon TL karşılığı döviz bulunduran yerli gerçek kişilerin banka hesapları yüzde 44 artarken 1 milyon TL ve üzeri değerdeki döviz sahiplerinin hesapları yüzde 87 oranında artışla 22.9 milyar dolardan 42.8 milyar dolara çıktı. Bu artışta başı çekenler ise döviz hesaplarında 1 milyon TL ve üzeri değerde döviz bulunduran tüzel kişilerden oldu. 1 milyon TL ve üzeri değerde döviz bulunduran tüzel kişilerin hesapları son 5 yılda yüzde 45 arttı. Devlet kurumlarının döviz hesaplarında ise azalış görüldü.

#Faiz
#Dolar
#Ekonomi
٪d سنوات قبل