|

Libya'ya asker göndeririz

Doğu Akdeniz’deki yetki alanlarını Libya ile yeniden belirleyen Türkiye dengeleri değiştirecek yeni bir adıma hazırlanıyor. Mehmetçik, Libya hükümetini Hafter terör örgütüne karşı korumak için gerekirse devreye girecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Talep olursa Libya’ya asker gönderebiliriz” dedi.

Haber Merkezi
04:00 - 11/12/2019 Çarşamba
Güncelleme: 01:53 - 11/12/2019 Çarşamba
Yeni Şafak
Fotoğraf :Arşiv
Fotoğraf :Arşiv

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bilkent Üniversitesi’nde Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla gerçekleştirilen “Her İnsan Bir Dünya” temalı programa katıldı.

Erdoğan, “Hükümetlerimiz döneminde sessiz devrim dediğimiz reformlarla vatandaşlarımızın her anlamda hayat düzeyini yükselttik. Yasakları kaldırdık, özgürlük alanlarını genişlettik. Güvenliği ve adaleti tahkim ettik. Demokrasimizin üzerindeki vesayet gölgesine son verdik. Dün açıklanan Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Endeksi’nde Türkiye artık çok yüksek insani gelişme kategorisinde yer alıyor” dedi.


AVRUPA’DA LİDER KRİZİ VAR

Bir soru üzerine “Avrupa’da şu anda ciddi manada bir lider krizi, lider boşluğu var” diyen Erdoğan, “ABD Başkanı Donald Trump’ın gizli ajandası yok. Ne biliyorsa çok açık ve net söyler. Saklısı gizlisi bu noktada yok. Bana karşı da çok açık net söyler, ben de kendisine karşı çok açık söylerim. Bir diğer isim de Rusya Devlet Başkanı Putin’dir. O da bu noktada aynı şekildedir. Putin ile ikili görüşmelerimizde gizli ajandamız birbirimize karşı yok. Şu anda birbirimize karşı çok açık net oyunlarımızı oynuyoruz, adımlarımızı atıyoruz. İnanıyorum ki bölgede barışı beraber sağlayacağız” şeklinde konuştu.

ANLAŞMAYI BM’YE GÖNDERDİK

Libya’da atılan adıma ilişkin Yunanistan, Mısır, İsrail ve Güney Kıbrıs’ın birleştiğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin ise Libya ile beraber olduğunu söyledi. Bu sürecin Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi döneminde başladığını, ölümüyle akamete uğradığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi ise biz (Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz) Serrac ile bu adımı attık. Ortada Hafter denilen bir adam var. Bunun uluslararası bir kimliği, temsili yok. Uluslararası tanınırlığı olan şu an Serrac. Biz onu muhatap aldık, masaya oturduk, konuştuk, neticede de imzalar atıldı, TBMM’den geçti, şimdi de ayrıca BM’ye gönderdik.

MENFAATLERİMİZİ KORUYORUZ

Bundan sonra da yolumuzu almaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de tüm araştırmalarımızı yapacağız, yeni çekilen bant üzerinde de Libya’nın menfaatlerini, Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin menfaatlerini korumanın adımlarını atacağız. Ve bunlar uluslararası deniz hukukuna, uluslararası hukuka uygundur, yaptığımız her şeyi de hukuk çerçevesinde yapıyoruz.”

BİR ENGEL SÖZ KONUSU DEĞİL

Libya’ya asker göndermenin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, “Asker gönderme konusunda biliyorsunuz şu anda Rusya’dan Wagner denilen bir güvenlik şirketi söz konusu. Bu şirket, oraya güvenlikçilerini göndermiş vaziyette. Eğer Libya bizden böyle bir talepte bulunursa, hele hele bu askeri güvenlik anlaşmasını yaptıktan sonra, biz oraya da aynı şekilde elemanlarımızı yeteri derecede neyse gönderebiliriz. Bunlar bizimle böyle bir güvenlik anlaşmasını, mutabakat metnini de imzaladıktan sonra zaten önümüzde de herhangi bir engel söz konusu değildir” dedi.

Nobel soykırıma ortak oldu

  • Erdoğan, Nobel Edebiyat Ödülü’nün Sırp lider Slobodan Milosevic’e duyduğu hayranlığını ifade eden Avusturyalı yazar Peter Handke’e verilmesini sert sözlerle eleştirerek, şöyle konuştu: “Bu Nobel’in de ne olduğunu ortaya koydu. Nobel kendini tüketmiştir. Benim için Nobel’in hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur ve zaten Türkiye olarak da bu törene kesinlikle katılmayacağımızı belirttik.”
  • BANA VERİLSE ALMAM
  • Erdoğan, sadece şu anda değil, daha önce verilen ödüllerde de ideolojik davranıldığını vurgulayarak “Mesela Türkiye’den kalkmışlardır teröriste ödül vermişler. Niye? Mantık budur, anlayış budur” dedi. Erdoğan, Nobel Ödülü’nün kendisine verilmesi halinde tavrının ne olacağı sorusuna ise “Almam” karşılığını verdi.
  • UTANÇ VERİCİDİR, REZALETTİR
  • Erdoğan, akşam da Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Sürgünün 75. Yılında Ahıska Türkleri Anma Programı’nda açıklamalarda bulundu. Peter Handke’ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine de değinen Erdoğan, “On binlerce Müslümanın kanını döken bir caniyi savunan, öven bir şahsın böyle bir ödüle layık görülmesi, utanç vericidir, rezalettir” ifadelerini kullandı. Erdoğan şöyle devam etti: Bunların hakkı, hakikati, adaleti ve insani değerleri savunmak gibi bir dertleri asla yoktur. Böyle bir hassasiyetlerinin olmadığını Nobel edebiyat ödülünü Bosna soykırımını inkar eden bir faşiste vererek tekrar göstermişlerdir. Bu ödül, sadece İslam ve insanlık düşmanlarına cesaret aşılayacaktır. Irkçılığı övünen birinin ödüllendirilmesini asla kabul etmiyoruz. Nobel siyasileşmiştir. Akıl, izan ve vicdan sahibi herkesi, bu skandala tepki göstermeye çağırıyoruz.
  • Kesinlikle iyi niyetli değil
  • Bu şahsın İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edildiği 10 Aralık’ta ödüllendirilmesi ayrı bir garabettir. Kirli ve kanlı siciline rağmen bu şahsı ödüllendirenler 25 yıl önce Bosna’da işlenen soykırıma da ortak olmuşlardır. Bu şahsın ödüllendirilmesini kesinlikle iyi niyetli bulmuyoruz. Prof. Dr. Aziz Sancar hocamıza hassasiyeti için ayrıca teşekkür ediyoruz.


Kredi yerine burs vereceğiz

Erdoğan, KYK borçlarının silinmesinin gündemlerinde olup olmadığına yönelik bir soruya, “Bu, şu anda bizim gündemimizde. Değerlendirmesini bütçe müzakerelerinden sonra inşallah masaya yatıracağız ve öğrencilerimizin lehine olacak bir adımı da tabii inşallah atacağız. Burada özellikle kredi konusundaki derdimiz, krediyi her müracaat eden alıyor. Daha sonra ödemek üzere alıyor. Burs konusu, ödeme sorunu yok. Bu atılacak adımda bütün borçları olanların beklentilerini biliyorum. Tamamıyla bu borçların silinmesi süreci olacaktır. O zaman burada bir başka tercih gündeme gelecektir. O da nedir? Demek ki kredi olayı ya kalkacaktır, sadece burs verme noktasına gidilecektir. Onun değerlendirmelerini yapıp adımımızı ona göre atacağız” yanıtını verdi.



O sözler Pamuk’a değil


  • İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bilkent Üniversitesi’ndeki programdaki sözlerinin 2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Orhan Pamuk’a yönelik olmadığını söyledi. Altun’un açıklaması şöyle: Sayın Cumhurbaşkanımızın bugünkü konuşmasında yer alan “Türkiye’den teröriste ödül vermişlerdir” şeklindeki ifadeleri herhangi bir şekilde sayın Orhan Pamuk’a yönelik değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye düşmanı ideolojik yaklaşımları ve terör faaliyetleri bilindiği halde Nobel’e aday gösterilen ya da farklı uluslararası örgütlerce ödüllendirilen isimleri kastetmiştir. Cumhurbaşkanımız burada esasen Avrupalı kurum ve kuruluşların ideolojik yaklaşımlara dayanan ödül sistemlerini eleştirmiş, ırkçılığı ve terörizmi ödüllendiren iki yüzlülüğe vurgu yapmıştır.


#Recep Tayyip Erdoğan
#Libya
#KYK
#Akdeniz
4 yıl önce