İçimizden biri ‘Neşe’ kaynağımız

04:0023/07/2023, Pazar
G: 23/07/2023, Pazar
Yeni Şafak
“Hayatımın Neşesi”
“Hayatımın Neşesi”

Her cuma 20.00’de TRT 1 ekranlarında yayınlanan “Hayatımın Neşesi”, tıp eğitimini yarıda bırakıp evlenen Neşe’nin hikâyesini anlatıyor. Diziyle, birlik ve beraberlik duygusuna vurgu yaptıklarını belirten yönetmen Şahin Altuğ, “Birlik olursak her şeyi başarabiliriz” şeklinde dile getiriyor.

En çok bu yaz tatilinde eğlenceli şeyler izlemekten keyif alırız. İşte “Hayatımın Neşesi” TRT 1 ekranlarında üçüncü bölümüyle seyirciden bu anlamda tam not aldı. Yaz akşamlarını renklendiren yapım, seyircilere Neşe’nin hikâyesi ile iç içe geçen renkli ve neşeli bir aile komedisi sunuyor. Kariyer yolunda yeniden güçlü adımlar atmaya cesaret eden bir annenin hikâyesinin anlatıldığı dizi, ailesi ve çocukları için üniversite hayatını terk eden ve yıllar sonra fakülteye geri dönme kararı alan Neşe’nin aksilikler, komiklikler, sevinçler ve başarılarla dolu hikâyesini ekrana getirirken hayallerini gerçekleştirmek için her yaşta cesur adımlar atabilmenin önemini vurguluyor. Senaryosunu Ekin Atalar’ın kaleme aldığı dizinin yönetmen koltuğunda ise ise Şahin Altuğ oturuyor. Başrollerini Şebnem Bozoklu ve Tolga Tekin’in paylaştığı dizi de; Uğur Demirpehlivan, Metin Coşkun, Ezgi Tombul, Aras Şenol, Gizem Kala, Selma Guneri, Süreyya Güzel, Nisan Dökmeci, Said Ege Yıldırım ve Özlem Ünaldı gibi pek çok başarılı oyuncu yer alıyor. Hikâyesiyle, oyunculuk performanslarıyla ve sürprizleriyle seyir zevkini zirveye çıkaracak olan dizi, her cuma saat 20.00’de TRT 1 ekranlarında seyirciyle buluşuyor. Geçtiğimiz hafta dizinin setini ziyaret ettik.

Yarıda kalan bir hikâyeyi tamamlama yolculuğu

Dizinin yönetmeni Şahin Altuğ, “Hayatımın Neşesi, hayatın içindeki bütün dramın, endişenin, birlik olmanın, her şeyi bir ailenin yenebileceğine inanan bir hikâye” diyor. “Birlikte olursak her şeyi başarabiliriz” ifadelerini kullanan Altuğ, diziyi şu sözlerle anlatıyor: “Temelde baktığımızda kalabalık bir aile. Aynı evde yaşıyorlar iki kapı ama tek çatı ve kocaman bir aile ve bu birlik olmanın, bir araya gelmenin, aile olmanın aslında hepimize ufak ufak neşeler katan yönünü vermeye çalıştık.” Neşe karakteri aslında içimizden biri. Evine, çocuklarına, kayınvalidesine, kayınpederine görümcesine, kayınbiraderine kısacası hayatın doğal ritmi içinde her şeye koşan kadınların hikâyesi olduğunun altını çizen Altuğ, sözlerini şu şekil sürdürüyor:“Bir evi çekip çeviren ve bütün bunlardan sonra da alkışlanan bir kadının hikâyesi. Lakin bu kadının yarıda bıraktığı bir tıp kariyeri var. Altıncı sınıfta hamile kaldığı için okul bırakmış ve çocuklarını büyütmüş bir kadının tekrar okula dönüşünü tetikleyen bir hikâye başlıyor. Çünkü eve yeni bir gelin geliyor ve o gelin de doktor. Dolayısıyla birden iki gelin arasında bir doktor olma yarışı başlıyor. Bir taraftan hepimizin hayatında bir keşke vardır. Hepimizin yarıda bıraktığı bir hikâye vardır. Bu hikâye yarıda kalan bir hikâyeyi tamamlama yolculuğu. Fakat geride kalan hikâyeleri tamamlamak öyle çok da kolay değildir. O kolay geçmeyen yolculuk da bize bir komedi yaratıyor. Çünkü bu yaştan sonra okula dönmek, çocuklara yetişmek, evi silip süpürmek, yemek yapmak bu rutinin içinden çıkıp bir de öğrenci olmak hiç kolay değil. O kolay olmayan tarafı da bizim keyifle izleyeceğimiz, neşeyle izleyeceğimiz tarafı besliyor.”

“Bütün kadınların kendisini görebileceği bir an var” diyen Altuğ, herkesin kendisini, komşususunu, ablasını veya annesini Neşe karakterinde yakalayacağını söylüyor. Küçük beyaz yalanların, sevimli, tatlı bir aile hikâyesinin anlatıldığı dizide Altuğ, her bölümde bir akşam yemeği yapıp, o yemekte ne yaşanırsa yaşansın birlik ve beraberliği vurgulayacağını söylüyor. Altuğ, “Hikâyedeki herkesin derdi başka. Aslında bizde de öyledir. Geniş sofralarımız vardır ve o sofralarda, yemeklerde aslında her şey tamir edilir. Her küslük biter ve hiçbir şey olmamış gibi kapımızı kapatıp yatarız. Ben aslında burada her bölümde bir akşam yemeği yapıp o yemekte ne yaşanırsa yaşansın kapımızı kapatıp soframıza oturup derdimizi, tasamızı birbirimizi ve ilaç olarak aslında birlik ve beraberlik aynı sofraya oturup her şeyi konuşabilmeyi vermek istedim.”

Gülümsemek hepimizi iyileştiriyor

Altuğ, hikâye üzerinde çalışırken, deprem sonrası bir dönemde hazırlığa başladığını söylüyor ve Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerden etkilenen Malatya’da ailesinin yaşadığını anlatıyor. “Depremden sonra ailem yanıma taşındı” diyen Altuğ, “Aslında bu hazırlık sürecinde on kişilik bir evde yaşamış oldum. Kendi ailemle dört kişilik bir çekirdek aileyken bir anda on kişi yaşamaya başladım. Benden de izler var dizide ve aslında o dönem şunu fark ettim: Hepimiz birbirimize iyi gelmeye başladık. İnsan, insanı iyileştiren bir şeydir ve neşeli olmak, keyifli olmak, gülümsemek de hepimizi iyileştiriyor” şeklinde yaşadığı süreci anlatıyor.

Çocukluğum dizideki gibi

*Saliha karakterini canlandıran Uğur Demirpehlivan, proje teklifi geldiğinde çok uzun zamandır bu kadar sıcak bir aile hikâyesi görmediğini söylüyor ve dizi teklifini bu yüzden kabul ettiğini dile getiriyor. Demirpehlivan, “Dizide hem çok eğlenceli hem de özlediğimiz o aile birliği var. Bana çok iyi geldi. Çocukluğum öyle bir ailede geçmişti” diyor. Demirpehlivan canlandırdığı Saliha karakterini ise şu sözlerle anlatıyor: “Saliha şefkatli, çocuklarına, ailesine kendini adamış biri. Türkiye’de görebileceğimiz birçok anneden biri. Saliha çocuklarından kimse üzülmesin istiyor. Evlilikleri sürsün, ayrılmasınlar, mutsuz olmasınlar. Evlatlarının çoluk çocukları olsun, işleri bozulmasın. Hep mutlu olsunlar diye çabalarken seyircimizin de sonradan çok seveceği o komik haller doğuyor. Yani üzülmesinler derken ortalığı öyle karıştırıyorum ki oradan da çok tatlı bir komiklik çıkıyor.”

Türkan hayata neşeli bakan bir karakter

Türkan rolüne hayat veren Ezgi Tombul ise rolünü eğlenceli bulduğunu dile getiriyor ve canlandırdığı karakteri şu sözlerle anlatıyor: “Türkan, ailenin ortanca çocuğu. Aslında abisi başarılı biri. En küçük kardeşin de her istediği yapılıyor. Türkan biraz arada kalmış biri. Aile kurmaya çalışmış, olmamış. Ama hayata olumsuz bakmıyor hiç tam aksine olumlu ve neşeli bakıyor. Aslında hayat onu biraz sıkıştırmış ama Türkan o sıkışıklığa bakmıyor, keyfine bakıyor.”



#Sinema
#Dizi
#Film