Konuya dair merak edilenler, soru işareti olarak kalmış olan tüm ayrıntılar ve günümüzde bu yöntemin ilgi çekici bir boyutu olan estetik ve işlevsel özellikleri burada sizler için derlendi.
Bu konuya sindirim ağızda başlamalı sözüyle giriş yapmak isterim. Size şöyle açıklayayım, dolgular yapılırken diş çürüklerinin içindeki bakteriler temizlendikten sonra doğal diş görüntüsüne dönüştürülmeye çalıştırılması gerekir. Doğal anatomimizde, çene içindeki ve çeneler arası ilişkide olan dişler birbirine anahtar-kilit şeklinde kapanır ve özel bir dişli sistemi mevcuttur. Bu anahtar-kilit ilişkisi doğal diş anatomisinde çeneler arası diş kapanışında doğal olarak vardır. Dişlerin doğal anatomisiyle kesme koparma ve öğütmeyi sağlar yani çiğnemeye en etkin şekilde katkıda bulunur, dişleri çürümeden korur, dişetlerinin sağlığını korur, çene kas ve çene eklemlerininin muntazam çalışmasını sağlar ki bu sayede Ağız diş dişeti ve Çene sağlığını mükemmel koruyan bir sistem haline gelir. Anatomik Dolgular, dişin doğal anatomisi oluşturularak çürümeden önceki orjinal diş görüntüsü şeklinde işlenmesiyle sağlanabilir. Anatomik diş dolgusu, dolguyu dişe uygulama esnasında, dolgulara özel el aletleriyle el işçiliği yapılarak ve sonrasında da çark dediğimiz el cihazı ve frezlerle hastanın kendi dişinin şekline yakın bir anatomi verilmesi ile sağlanır. Anatomik dolguda dişin doğal girintileri çıkıntıları, yiyecek kaçış hatları, dişetleriyle uyumu ve komşu dişlerle olan temas şekli itibariyle birçok detay çalışılır. Anatomik Dolgunun başlangıç avantajı dişeti sağlığını koruyarak ağız kokusundan ve yiyecek artığı sıkışmasının önüne geçer. Bir başka avantajı anatomik dolgu ile komşu diş ilişkisi belirli temas şekline sahip olduğu için yiyecek artığı kaçışını engelleyerek sıkışmasının dolgunun yeniden çürümesini önlemeye çalışır. Anatomik dolgunun bir diğer avantajı anatomik diş dolgusu üzerindeki girinti çıkıntı gibi doğal anatomiye sadık kalınması etkin çiğneme yani kesme koparma ve öğütmeye maksimum katkıda bulunur. Anatomik dolgu sayesinde netice olarak dolgu yapılan dişin diğer dişlerin çürümesinin önüne geçer, dişetlerini korur, etkin çiğneme sayesinde çene eklemini sağlıklı çalışmasını sağlar, besinleri öğüterek gastrointestinal sisteme yolculaması sayesinde mide bağırsak ve kalp iş yükünü azaltır, hatta ömür uzatıcı bile denilebilir.
Dolgu sonrası ağrı olması elbette ki istenmez ve bu amaçla diş hekimi diş çürüğünü temizleme ve dişi şekillendirme esnasında, hekim eli hassasiyeti, el cihazının su püskürtmesi sistemi ve el cihaz ucu frezlerin keskinliği itibariyle, dişi koruma konusunda oldukça hassas davranırlar. Diş çürüğünü temizleme ve dişi şekillendirme ve sonrasındaki dolgu uygulaması sırasında kullanılan el cihazları ile sinir dokuları etkilenebildiği için dolgu sonrası ilk gece dişte hafif hassasiyet olması beklenir. Bu hassasiyetin azaltılması ve dişin sinir tabakasını korumak amacıyla dolgu altına özel bir koruyucu ajan yerleştirilir. Dolgu sonrası ilk gecenin ardından ilk 1 ay içerisinde gün geçtiktçe azalan şekilde bir soğukta hassasiyet olması normal kabul edilebilir niteliktedir. Ancak gittikçe şiddetlenen ağrılar sıcakta ağrı hissi veya çiğneme esnasında baskıda ağrı beklenmez. Böyle bir durum söz konusu olduğunda ise kesinlikle bir diş hekimine başvurulmalısınız.