Ortada iki cevâp mevcût. İlki Avrupa’nın verdiği cevâptır. Yalnız burada Avrupa derken neyi kastettiğimizi açıklıkla ortaya koymamız gerekir.
Avrupa sâdece Avrupa kıt’asıyla sınırlı değildir.
ABD’deki uzantısıyla berâber değerlendirilmelidir. Yâni ABD’de,bilhassa Demokratların temsil ettiği Avrupa da kıt’aya dâhil edilmelidir. Bunların hedefinde evvelemirde
Avrasya ve Asya’nın derinliklerine uzanan bir derinlik
yer almaktadır. Bu da onların gözünde Rusya’yı hedefe koymaktadır. Çin ile olan büyük hesaplaşma evvelinde bu coğrafyaların düşürülmesi elzemdir onlara göre. En büyük desteği de finansal sermâyeden ve neoconlardan alırlar. İdeolojik dünyâları hayli karmaşık olduğunu rahatlıkla görebiliriz. En başta, demokrasi, insan hakları, hukuk devleti vb, gûya Batı’nın “liberal”değer üstünlüklerini amentüleri hâline getirirler. Buna orta sınıfların kırılganlıklarını ve hassâsiyetlerini ilâve etmekten de çekinmezler. Woke solculuğu burada son derecede kullanışlı bir kaldıraçtır onlar için. Çevrecilik, Yeşil enerji kullanımının özendirilmesi, Hayvan hakları, LGBT hareketleri ve türevleri, çok kültürlülük vd temalarını katı bir şekilde müdafaa ederler. Bu değerlere bağlılığını bildirip kendisine destek vermeyenleri ise gözlerinin yaşına bakmaksızın en faşizan ölçülerde hasımlaştırırlar. Bunu,
örtük, şekerlenmiş , pudralanmış bir faşizm
olarak nitelendiriyorum.