|

Kaybedecek bir günümüz bile yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon için net mesaj verdi. Birileri, terör ve sığınmacı yükünü Türkiye’nin omuzlarına yükleyerek, adeta bize diz çöktürmeye çalıştığını söyleyen Erdoğan, “Türkiye’nin artık kaybedecek tek bir günü dahi yoktur. Kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmamıştır” dedi.

Yasemin Asan ve
04:00 - 2/10/2019 Çarşamba
Güncelleme: 04:46 - 2/10/2019 Çarşamba
Yeni Şafak
​Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
​Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

TBMM Genel Kurulu, 27. Dönem Üçüncü Yasama Yılı açılışı dolayısıyla Meclis Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplandı. Açılışta bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önemli mesajlar verdi:

Siyaset yaparken de Meclis çalışmalarını yürütürken de hepimiz önce bu ülkeye ve millete karşı sorumlu olduğumuzu unutmayacağız. ‘Önce milletim, önce memleketim’ demeyen hiç kimsenin bu kutlu kurumun çatısı altında yer almaya hakkı olmadığını düşünüyorum. İşte bunun için terörle ve şiddetle arasına mesafe koyan tüm kesimleri, milli meselelerde aynı ortak paydada buluşmaya davet ediyoruz.



BİZE DÜŞEN GÜVENLİ İKLİMİ OLUŞTURMAK

Suriye krizi uzadığı için halen Türkiye sınırları içinde yaşayan 3 milyon 650 bin misafirin yol açtığı ekonomik, sosyal ve kültürel sınamaların farkındayız. Türkiye’den başka böyle bir yükü omuzlayabilecek ve bu kadar uzun süre yönetebilecek bir başka ülke olmadığını da biliyoruz. Yaklaşık 8 yıldır ülkemizde misafir ettiğimiz bu insanların evleri, yurtları, vatanları zaten vardır. Bize düşen, sığınmacıların bir an önce kendi ülkelerinde hayatlarını sürdürebilecekleri güvenli bir iklimi oluşturmaktır.

360 BİN SURİYELİ GERİ DÖNDÜ

Bu durum bizi, Suriye topraklarını g erek ülkemiz gerekse mülteciler için güvenli hale getirme işini bizzat gerçekleştirmeye mecbur bıraktı. Ağırlıklı olarak Cerablus olmak üzere şimdiye kadar, güvenli hale getirilen yerlere geri dönen Suriyeli sığınmacı sayısı 360 bini buldu. Fırat’ın doğusundaki bölgeyle ilgili uzun ve zahmetli bir süreç yaşadık ve bugünkü noktaya tüm bu gelişmelerin sonunda geldik.

BAŞKA ÇAREMİZ KALMADI

Kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmamıştır. Suriye’deki mevcudiyetimizin tek sebebi, sınırlarımıza yönelik terör tehditlerinin, aynı zamanda ülkemizdeki Suriyelilerin geri dönüşlerini de engelleyen bir bariyer haline dönüşmüş olmasıdır. Biz asla savaştan, çatışmadan, kan dökülmesinden, ölümden, acı çekilmesinden yana değiliz. Tam tersine, hem kendimiz hem de Arap’ıyla, Kürt’üyle, Türkmen’iyle, Süryani’siyle, Ezidi’siyle, Hristiyan’ıyla tüm Suriye halkı için güvenli, huzurlu, müreffeh bir gelecek istiyoruz.

KESİNLİKLE TAVİZ VERMEYİZ


Buna karşılık birileri, terör ve sığınmacı yükünü ülkemizin omuzlarına yükleyerek, adeta bize diz çöktürmeye çalışıyor. Türkiye böyle bir dayatmayı, böyle bir şantajı, böyle alçakça bir oyunu kabul edecek kadar aciz bir ülke midir? Türkiye, birtakım nevzuhur devletlere yapıldığı gibi masa başında yazılan senaryoların figüranlığını yapacak kadar köksüz bir ülke midir? Açık ve net söylüyorum; biz bu dayatmaya, bu senaryoya rıza göstermeyiz. Millet olarak gerekirse ser veririz ama istiklalimizden ve onurumuzdan kesinlikle taviz vermeyiz.

ARTIK BU OYUNUN SONUNA GELDİK

Suriye konusunda karşı karşıya bulunulan durum tam da budur. Türkiye’yi, terör örgütünün tasfiyesi ve Suriye topraklarının sığınmacılar için güvenli hale getirilmesi konusunda yıllardır oyalayanların bizzat yüzlerine, artık bu oyunun sonunun geldiğini defaatle söyledik. Sınırlarımızın bitişiğindeki sıkıntıyı müttefiklerimizle birlikte çözmek için her yolu denedik, ziyadesiyle sabırlı davrandık, kararlılığımızı da sürekli ifade ettik. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları bu konudaki kararlılığımızın somut birer tezahürüdür. Maalesef, özellikle Fırat’ın doğusunda bu yöntemle arzu ettiğimiz neticelerin hemen hiçbirine ulaşamadık. Türkiye’nin artık bu konuda kaybedecek tek bir günü dahi yoktur. Geldiğimiz noktada, kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmamıştır.

Milli çıkarlar için el birliği şarttır

  • Meclis Başkanı Şentop, dünyanın büyük dönüşümlere gebe olduğu bir dönem yaşandığını belirterek, “Türkiye, yeni şartların icabına ve sadece milli çıkarlarına uygun hareket etmek kararındadır. Milletimizin bizden beklentisi de millî çıkarlarımızın tahakkuku için el birliği yapmamız” dedi.
  • TBMM, yaklaşık 2,5 aylık aranın ardından yeni yasama yılına dün başladı. TBMM’nin açılışı dolayısıyla ilk olarak TBMM Atatürk Anıtı’nda tören düzenlendi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un anıta çelenk koymasının ardından, polis bandosu eşliğinde saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu. TBMM Genel Kurulu’nu özel gündemle toplayan Şentop, yeni yasama dönemine ilişkin önemli mesajlar verdi. Şentop özetle şunları söyledi:
  • 100. YIL SORUMLULUĞU
  • Açılışını yaptığımız bu yasama yılını diğerlerinden farklı kılan çok ayrıcalıklı bir husus var. Zira bu yasama yılı içerisinde, 23 Nisan 2020’de, TBMM’nin kuruluşunun 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağız. Bu durum bazı sorumlulukları da hepimize yüklemektedir. Daha uyumlu ve gayretli bir yasama yılı geçireceğimize, oturumların ve siyasetin 100’üncü yılın mânâsına uygun olarak daha da verimli seyredeceğine kanaatim tamdır.
  • MİLLETİN DE BEKLENTİSİ
  • Dünyanın büyük dönüşümlere gebe olduğu tarihin önemli bir kavşak noktasındayız. Bu şartlar altında Türkiye, değişmiş, gerçekliğini kaybetmiş, artık var olmayan bir dünyanın yapay dengelerine değil, yeni şartların icabına ve sadece milli çıkarlarına uygun hareket etmek kararındadır. Bu yüzden, Doğu Akdeniz’de, Orta Doğu’da ve bütün coğrafyalarda yegâne ölçümüz, milletimizin şerefini ve menfaatlerini, dünya barışını ve bütün insanlık için adaletin gerçekleşmesini esas alarak hareket etmektir. Yüce Meclisimizin kuruluşunun 100’üncü yıl dönümünde milletimizin bizden beklentisi de, fikir ve telakki farklılıklarımıza rağmen bu yolda mutabakatla hareket etmemiz, millî çıkarlarımızın tahakkuku için el birliği yapmamızdır.

Bir gece ansızın

Erdoğan, Fırat’ın doğusuna yönelik Türkiye’nin atacağı adımlarla ilgili olarak, “Bunların hepsinin toplam açılımı nedir? Bir gece ansızın gelebiliriz” dedi. Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtlarken ise şunları söyledi:

“(Kırmızı kitaba PYD-YPG girdi mi?) Metni verdik. MGK belgeleri hiçbir zaman açıklanmaz. Bu sadece bakanlar kurulu idi eskiden şimdi kabine aynı zamanda MGK detayına hakimdir. Zaten bunların hepsi var içinde. (Eski Bakan Faruk Çelik’in, ‘50+1 Türkiye’yi yorar, yüzde 40 alan seçilmeli’ önerisi kampta gündeme gelir mi?) Kampta konuşmamız önemli değil, bu konunun konuşma yeri burası çünkü Anayasa değişikliği gerektiriyor. Biz sadece iktidar olarak ön hazırlığımızı buraya getirebiliriz. Bunun için de tabi iktidarı ile muhalefeti ile el ele vermek ve ondan sonra böyle bir şey hakkikaten gerçekleştirilebilirse bu olabilir. Aksi takdirde bunların üzerinde tabi şimdi bizim Kızılcahamam’da konuşmamız, asıl o bizi yorar. Bir yıl önce çıkarmış olduğumuz milletin onay verdiği yeni yönetim sistemini tekrar gündeme getirmek, asıl milleti o yorar. Daha yeni çıkarttık.”

Planlarımız hazır

Münbiç dahil, Fırat’tan Irak sınırına kadar oluşturulacak 30 kilometre derinliğindeki güvenli bölgede bir milyonu yeni yerleşim yerlerinde, bir milyonu mevcut yerlerde olmak üzere, iki milyon kişiyi iskan etmeyi planladıklarını belirten Erdoğan, “Planlarımız hazır. Proje çalışmalarımız hazır. Uluslararası toplumun desteğiyle inşa edeceğimiz 5 bin nüfuslu 140 köye ve 30 bin nüfuslu 50 ilçeye bir milyon kişi yerleştireceğiz. Kurulacak köyler ve ilçelerle ilgili ön çalışmaları yaptık, yerleri tespit ettik ve maliyetleri çıkardık. Diğer bölgelerde de iyileştirme çalışmaları yürüteceğiz. Bölgeyi terör örgütünün işgalinden kurtarır kurtarmaz, inşallah, uluslararası toplumdan alacağımız destekle derhal işe başlayacağız. Bu bakımdan bir Uluslararası Donörler Toplantısı yapmak suretiyle bu adımı da atacağız. Hem ülkemizin bekası hem terör örgütleriyle mücadelemizin başarısı hem de Suriyeli misafirlerimizi evlerine huzuru kalple geri döndürmek için bu adımı atmak mecburiyetindeyiz” dedi.

Kendi yolumuzu açmaya başladık

Erdoğan, “Türkiye, kendi güvenliğini ve kardeşlerinin geleceğini, bölgede hesabı olan güçlerin keyfine terk edecek değildir. Birlikte çalışma imkanlarını sonuna kadar zorlarız ama bu mümkün değilse de kendi yolumuzu açarız, nitekim şu anda açmaya da başladık. Hiç şüphesiz işimiz kolay olmayacak. Ama Allah’ın yardımı, milletimizin desteği, mazlumların duası, güvenlik güçlerimizin kahramanlığı sayesinde bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıkacağımızdan şüphe duymuyorum. TBMM’nin tüm milletvekilleri ve gruplarıyla, bu süreçte devletimizin, hükümetimizin, güvenlik güçlerimizin yanında yer alacağına inanıyorum” dedi.

IMF defterini 2013’te kapattık

Uluslararası yatırımlar dünyada azalırken, Türkiye’nin bu konuda oldukça iyi bir konumda yer almayı sürdürdüğünü ifade eden Erdoğan, “Ekonomik göstergelerin hemen tamamı, önümüzdeki dönem için olumlu yönde gelişmelerin yaşanacağına işaret ediyor. Bu gelişmeler, OECD ve IMF gibi uluslararası kuruluşları da, ülkemizin büyüme tahminlerini sürekli olumlu yönde revize etmeye yöneltiyor. Türkiye, diğer alanlarda olduğu gibi, ekonomide de dimdik ayakta kalmayı başarmıştır. Bu vesileyle, ekonomik olmaktan ziyade siyasi kriterlerle perde gerisinden ülkeleri yönetmeye kalkan IMF defterini, tekrar açılmamak üzere Mayıs 2013’te kapattık. 2023 hedeflerimize uygun yeni stratejileri ve reformları da kesintisiz sürdürmekte kararlıyız'' dedi.

Bahçeli katılamadı


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hastalığı nedeniyle yeni yasama yılı açılışının yapıldığı TBMM Genel Kurul’unda yapılan oturuma ve sonrasında resepsiyona katılmadı. MHP’li Semih Yalçın üst solunum yolları enfeksiyonu dolayısıyla rahatsızlık geçiren Bahçeli’nin hastanede kısa süreli bir tedavi gördüğünü hatırlatarak evinde istirahate çekildiğini ifade etti. Yalçın, Bahçeli’nin sağlık durumunun iyiye gittiğini söyledi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener sağlık sorunları, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da partisinin Başkanlık Divanı toplantısı nedeniyle açılış toplantısına katılmadı.


Yine kalkmadılar


  • * TBMM Genel Kurulu’nda güvenlik güçleri tarafından, sabah saatlerinde bomba araması yapıldı.
  • * 27. Dönem Üçüncü Yasama Yılı özel oturumu başlamadan önce milletvekillerinin sıralarına, üzerinde TBMM Başkanı Mustafa Şentop imzalı ‘Yeni yasama yılınızı kutlarım’ mesajı bulunan karanfiller bırakıldı.
  • * TBMM Genel Kurulu özel oturumu, saat 15.00’te başladı.
  • * Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı TBMM’de, MHP’li Meclis Başkanvekili Celal Adan karşıladı.
  • * Genel Kurul’a ilk olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi.
  • * Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Genel Kurul’a gelişinde AK Parti ve MHP’li vekiller ayakta alkışlarla karşıladı. İYİ Partili vekiller sadece ayağa kalktı. CHP ve HDP grubu ise Erdoğan’ı oturarak karşıladı.
  • * Erdoğan konuşmasını bitirdiğinde AK Parti ve MHP’li vekiller ayağa kalktı. İYİ Parti sıralarından da kalkan vekiller görülürken, CHP ve HDP ayağa kalkmadı.
  • * Özel oturuma, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bakanlar, yabancı misyon şefleri ve yüksek yargı mensupları katıldı. Oturuma ayrıca, eski TBMM Başkanları İsmail Kahraman, Bülent Arınç ve Mehmet Ali Şahin de geldi.

Kabinede revizyon olmayacak

  • Meclis’in açılış resepsiyonuna katılan Erdoğan, gazetecilerin “Kabine revizyonu olacak mı?” sorusunu, “Şu anda böyle bir şey yok” şeklinde yanıtladı.
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine revizyonuyla ilgili, “Şu anda böyle bir şey yok.” dedi. Erdoğan, TBMM Tören Salonu’nda düzenlenen yasama yılı açılış resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 50 artı 1’in düşürülmesi tartışmasıyla ilgili, “Bunu revize edip gündeme getirmek siyasetçi ciddiyetiyle yakışmaz. Böyle bir şey olacaksa bu bizim değil, adı üzerinde muhalefetin yapacağı bir iştir.” dedi. “Kabine revizyonu olacak mı?” sorusuna Erdoğan, “Şu anda böyle bir şey yok.” karşılığını verdi. Bir gazetecinin “Ucu açık kalıyor.” ifadesi üzerine Erdoğan, “Siyasetçi ucu açık konuşur. Ucu kapalı olduğu zaman netice alamazsın.” değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde, cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 50 artı 1’in düşürülmesi tartışmaları hatırlatılarak, “AK Parti olarak bu öneriyi Meclise getirir misiniz, yoksa hiç mi gündeminize almazsınız?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
  • REVİZE ETMEK CİDDİYETE YAKIŞMAZ
  • “Mevcut durumu Meclise getiren biziz, onu halkımıza götüren de biziz. Halkımızın büyük bir çoğunluğuyla bu onaylandığına göre, şimdi bunu tekrar revize edip gündeme getirmek siyasetçi ciddiyetiyle yakışmaz. Böyle bir şey olacaksa bu bizim değil, adı üzerinde muhalefetin yapacağı bir iştir, bizim işimiz değil.” “40 artı 1’e ihtiyacımız yok, biz 50 artı 1’i her koşulda alırız mı diyorsunuz?” sorusunu Erdoğan şöyle yanıtladı:
  • PARLAMENTONUN İŞİ
  • “Hayır, böyle bir sorgulamaya da girmem, yani böyle bir teklif kimden geliyor? Medyadan geliyorsa o ayrı bir konu ama bu iş parlamentonun işidir. Parlamentoda da bu işlerle ilgilenen kimdir, muhalefettir. Muhalefet böyle bir teklifi getirir, orada bu tartışılır. Bunu sürekli olarak böyle ayağa düşürmenin doğru olduğuna inanmıyorum. Çünkü milletimiz de politikacıdan ciddiyet istiyor. Dolayısıyla bu ciddiyeti aynen sürdürmemiz lazım. 2023 seçimlerine daha ciddi bir zaman var.” diye yanıtladı.
  • Misafirlere köfte ikram etti
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan resepsiyona katılan komutanlar, MHP ve İYİ Parti vekilleri ile uzun süre sohbet etti. Erdoğan daha sonra Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un da yer aldığı resepsiyon salonunda yanında bulunan salonda BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve bazı AK Parti’li milletvekilleriyle görüştü. Erdoğan çıkışta Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ü makam arabasına alarak Meclis’ten ayrıldı. Abdulhamit Gül’ün elindeki dosya ise dikkat çekti. Erdoğan resepsiyonda katılımcılara kendi elleriyle köfte ikram etti.






#Recep Tayyip Erdoğan
#TBMM
#Açılış
#Resepsiyon
#Mustafa Şentop
5 yıl önce