|

Kılıçdaroğlu'na anayasa çağrısı: Samimiysen gel bu işi bitirelim

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na, ‘başörtüsüne anayasal güvence’ düzenlemesini referanduma gerek kalmadan yapma çağrısında bulundu. İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni'nde konuşan Erdoğan, “Samimiysen gel, anayasa değişikliğini yapalım ve bu işi bitirelim. Şimdi metni Meclis'e gönderdik. Samimiyetlerini göreceğiz” dedi. Erdoğan, "Çetin mücadeleler neticesinde bedel ödeyerek elde ettiğimiz demokratik kazanımları, kendini hâlâ vesayetin aparatı gibi gören güruhun ihtiraslarına kurban edemeyiz" ifadelerini kullandı.

03:45 - 31/12/2022 Cumartesi
Güncelleme: 01:39 - 31/12/2022 Cumartesi
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni’nde İlahiyatçı gençlerle fotoğraf çekildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni’nde İlahiyatçı gençlerle fotoğraf çekildi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na başörtüsü için anayasal düzenlemeye destek çağrısında bulunarak “Eğer samimiysen gel Anayasa değişikliğini yapalım. Anayasal düzenleme metnini Meclis’e gönderdik. Bunlar samimi mi değil mi göreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burhan Felek Salonu’nda düzenlenen 3. Uluslararası İlahiyat Gençlik Buluşması ve İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, önemli açıklamalarda bulundu.

İMAM HATİPLERİN TÜREVİNİ İSTİYORUZ

Erdoğan, 28 Şubat postmodern darbe sürecine işaret ederek “İmam hatiplerin bütün öğrencilerini adeta kapı dışarı etmişler ve tüm Türkiye’deki imam hatiplerde öğrenci sayısı nereye düşmüştü? 60 bine. Şimdi 1 milyon 300 bin öğrenci var. Tabii bütün bunlarla beraber 1 milyon 300 bin imam hatiplinin artık türevini istiyoruz. Bunların imam hatiplerden, ilahiyatlara yetmez, tüm üniversitelere başarı oranları yüksek olarak dağılmalarını istiyoruz. Bunu yapar mıyız? Ben yapacağımıza inanıyorum. Bu kardeşinizi cumhurbaşkanı yapan bu millet, Allah’ın izniyle her türlü üniversitelerde de başarıyı yakalar” diye konuştu.

Meselenin asla sayı olmadığını, asıl gücün nitelikte, kalitede olduğunu, asıl etkinin mücadeleyi örgütlü bir şekilde yürütmekle sağlanacağını anlatan Erdoğan, “Bunun için ‘Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır’, bu emr-i ilahinin bize işaret ettiği yoldan asla ayrılamayız. Vakıf ve derneklerimiz hayırda yarışırken kesinlikle tefrikaya düşmemeli, mutlaka dayanışma içinde hareket etmelidir” diye konuştu.

O DELİKTEN BİR DAHA SOKULMAK İSTEMİYORUZ

Erdoğan, “Bin yıl sürecek” denilen 28 Şubat karanlığına 3 Kasım 2002 seçimleriyle son verdiklerini söyledi. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

  • “Bugün ilahiyat fakültesini bitiren gençlerimiz, eğitimleriyle mütenasip tüm alanlarda, hiçbir engelle karşılaşmadan özgürce görev yapabiliyor. Kızlarımız, kılık-kıyafetleri dolayısıyla ötekileştirmeye maruz kalmadan hayatın hemen her alanında sorumluluk üstlenebiliyor. Hakim olabiliyor mu? Oluyor. Savcı olabiliyor mu? Olabiliyor. Asker olabiliyor mu? Olabiliyor. Polis olabiliyor mu? Olabiliyor. Demek ki istenince her şey olabiliyor. Başı açık veya başörtülü ayrımı yapmadan gençlerimiz başta olmak üzere tüm kadınlarımıza kamuda fırsat eşitliği sağlıyoruz. Şimdi ana muhalefetin başındaki zat çıktı, ne dedi? ‘Gelin’ dedi, ‘Şu anda başörtüsüyle ilgili yasal bir düzenleme yapalım’. Yasal bir düzenlemeye gerek yok ki. Gene bize oyun mu çekmek istiyorsun, tuzak mı kurmak istiyorsun? Eğer bu konuda samimiysen gel, anayasa değişikliğini yapalım. Çünkü biz bir daha bu tuzaklara gelmek istemiyoruz. Anayasal bir düzenleme yapalım ve bu işi bitirelim. Şimdi anayasal düzenleme metnini Meclis’e gönderdik. Samimiyetlerini göreceğiz. Bakalım bu konuda bunlar samimi mi değil mi göreceğiz. Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Biz bir daha sokulmak istemiyoruz.”

28 ŞUBAT HEVESLİLERİ KİNLERİNİ BOŞALTIYOR

Türkiye’de, ne sebeple olursa olsun hiçbir gencin hak kaybına uğramadığı, gelecek kaygısı yaşamadığı iklimi tahkim etmekte kararlı olduklarını kaydeden Erdoğan, “Son haftalarda şahit olduğumuz kimi olaylar, bize tek parti zihniyetinin halen pusuda beklediğini göstermiştir. Hepimizin içini acıtan bir istismar vakası üzerinden 28 Şubat heveslisi kesimler, hemen içlerindeki kin ve nefreti kusmaya başlamışlardır” diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti:

“Biliyoruz ki bunların dertleri çocuk istismarına tepki koymak değil, kin ve nefret duygularını sergileyebilecekleri zemin hazırlamaktır. Çünkü bunlar tarihimizin hiçbir döneminde, terör örgütünün dağa kaçırdığı, iğfal ettiği, Kandil’deki terör baronlarına peşkeş çektiği 13-14 yaşındaki kızlarımız için gıklarını bile çıkarmadılar. Diyarbakır annelerini görmediler. Moda ve eğlence endüstrisinin meta haline getirdiği kızlar için seslerini yükseltmediler. LGBT denilen marjinal akımların sapıklıklarına alet edilen 3-5 yaşındaki çocuklarla ilgili hiçbir tepki göstermediler. Muhalefet partilerinde ayyuka çıkan taciz, tecavüz, istismar skandalları karşısında kıllarını bile kıpırdatmadılar. Kadınlarımızı aşağılayanlar, şehit bacısına, affedersiniz, ağız dolusu küfreden müptezellerle ilgili tek bir kınama cümlesi dahi kurmadılar. Ciğerpareleri zorla kendilerinden kopartılan Diyarbakır annelerinin kapısını bir kez olsun çalmadılar, acılarını paylaşmadılar, hallerini-hatırlarını sormadılar. PKK’lı alçakların canice katlettiği kadın öğretmenlerimiz, çocuklarımız, kızlarımız, bebeklerimizle ilgili çıkıp tek bir eleştiri getirmediler.

#Recep Tayyip Erdoğan
#Anayasa
#Kemal Kılıçdaroğlu
#İlahiyat Yıldızları
#Başörtüsü
1 yıl önce