Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan aileler, evlat nöbetine İçişleri Bakanlığı tarafından duyurulan ve tüm yurtta uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle 2 gün ara verip HDP önündeki çadır yerine otellerinde sürdürdü. Kısıtlamanın 4’ncü haftasının 2’nci gününde de HDP önündeki çadıra gidemeyen aileler, eylemlerine kaldıkları otelin toplantı salonunda devam etti.
"Kızımın yüzünü unuttum"
Van’dan Diyarbakır’a gelerek 8 yıl önce 13 yaşında dağa kaçırılan kızı Şeyma için HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemine katılan Nazlı Sancar, 1,5 yıldır burada olduklarını, kızının 13 yaşında elinin kolunun bağlanarak götürüldüğünü söyledi. 8 yıldır kızına hasret olduğunu belirten anne Sancar, "Kızımın kokusunu özledim, artık kızımın yüzünü unutmuşum. Şeyma kızım, eğer sen beni görüyorsan, duyuyorsan, artık yeter kızım. Dayanacak gücüm kalmadı. Gel kızım, gel devlet güçlerimize teslim ol" dedi.
"Kendi dayın gibi askerlere o silahı çektiriyorsun, o parmağın o silahta tutukluluk yapsın"
7 yıl önce 17 yaşında iken kandırılarak dağa kaçırılan kızı Ceylan için oturma eylemini sürdürün Türkan Mutlu da, 1,5 yıldır oturduklarını, çocuklarını istediklerini söyledi. HDP’lilerin Selahattin Demirtaş’ın bırakılması yönündeki ifadelerine tepki gösteren anne Mutlu, "Diyorlar ki Selahattin Demirtaş’ın 4 sene özgürlüğü elinden alındı, milletvekilliği elinden alındı. Peki, benim kızımın özgürlüğü nerede? Benim kızımın hakkı nerede? Benim kızımın elinden kalem alındı, silah verildi. Kızım üniversite öğrencisiydi, kızım öğretmen olacaktı. Kızımın haberi, ölüm haberine dilim varmıyor. Ben kızımdan bir haber almayana kadar o kapıda çıkmayacağım. İki ay oldu, benim kardeşim asker. Şeyma, kurban olayım sana. Sen o silahı aldığın zaman kendi dayın gibi askerlere o silahı çektiriyorsun. Sen o silahı aldığın zaman senin o parmağın o silahta tutukluluk yapsın. Allah, o silahı sana kullandırmasın" diye konuştu.
